ağabey

listen to the pronunciation of ağabey
التركية - الإنجليزية
big brother

My big brother finished his homework very quickly. - Ağabeyim ödevini çabucak bitirdi.

I have two big brothers. - İki tane ağabeyim var.

older brother
older brother (also used in addressing a respected man a little older than the speaker)
elder brother; a title used when addressing a respected person who is older than the speaker
elder brother

I have one elder brother and a younger sister. - Bir ağabeyim ve bir küçük kız kardeşim var.

My elder brother got a position in a big business. - Ağabeyim büyük bir ticari kuruluşta görev yapıyor.

التركية - التركية
Saygı ve sevgi göstermek üzere yaşça büyük olan erkeklere söylenen bir seslenme sözü: "Geçmiş olsun ağabey, ne oldu sana böyle?"- O. C. Kaygılı
Kardeş olmayanlar arasında da genellikle yaşça büyük olanlara bir saygı seslenişi olarak kullanılır
Bir kimsenin kendinden yaşça büyük olan erkek kardeşi
Büyük erkek kardeş: "Ağabeyi ile fısıl fısıl konuştular, birlikte sevindiler."- R. H. Karay
ede
efe