-e alışkın

listen to the pronunciation of -e alışkın
التركية - الإنجليزية

تعريف -e alışkın في التركية الإنجليزية القاموس.

-e alışkın
accustomed to
alışkın olmak
be used to
alışkın
used to

She is used to living alone. - Yalnız yaşamaya alışkın.

What time are you used to going to bed? - Ne zaman yatmaya alışkınsın?

denize alışkın olmayan
freshwater
alışkın
trained
alışkın
used (to), accustomed (to)
alışkın
accustomed

He's accustomed to traveling. - O, seyahat etmeye alışkındır.

Tom is accustomed to calling up girls on the telephone. - Tom telefonda kızları aramaya alışkındır.

alışkın olarak
familiarly
alışkın olmak
be accustomed to do smth
alışkın olmak
to be used to
alışkın olmak
be accustomed doing smth
denize alışkın
seafaring
her türlü yürüyüşe alışkın
(at) thoroughpaced
التركية - التركية

تعريف -e alışkın في التركية التركية القاموس.

alışkın
Bir şeye veya bir şey yapmaya alışmış olan