şahi̇t

listen to the pronunciation of şahi̇t
التركية - الإنجليزية

تعريف şahi̇t في التركية الإنجليزية القاموس.

şahit
witness

Many children at a nearby school witnessed the plane crash. - Yakındaki bir okulda birçok çocuk uçak kazasına şahit oldu.

Actually, I did not witness the traffic accident. - Aslında trafik kazasına şahit olmadım.

şahit olmak
witness
şahit
evidence
şahit
attester
şahit
witness, eyewitness tanık
şahit olmak
to witness
şahit olmak
be an eyewitness
şahit olmak
to witness tanık olmak
şahit tepe
butte, outlier
şahit
deponent
şahit
witnesser
şahit
testifier
şahit
eyewitness
şahit
witness for
olaya yakından şahit olmak
have a ringside seat
yalancı tanık/şahit
law perjurer
yalancı şahit
faked up evidence
yalancı şahit
perjurer
yeminli şahit
deponent
التركية - التركية
(Osmanlı Dönemi) (C.: Şihât) İnce yufka olmuş nesne
şahit
Tanık
şahit
Tanık: "Kendisine uzun uzun anlattığım hikâyemin şahidi yoktu."- R. H. Karay
şahit olmak
Tanık olmak
yalancı şahit
Yalancı tanık
Şahitler
(Hukuk) ŞUHUT
Şahitler
(Hukuk) ŞÜHUD