önemli bir

listen to the pronunciation of önemli bir
التركية - الإنجليزية
a key
önemli bir şey
something

Each time I see Mary, I learn something new and important from her. - Mary'yi gördüğüm her seferde, ondan yeni ve önemli bir şey öğreniyorum.

Tom wanted to tell Mary something important. - Tom Mary'ye önemli bir şey söylemek istedi.

önemli bir parçası
part and parcel
önemli bir şey değil
Nothing serious
daha önemli başka bir iş yüzünden yapmamak
overslaugh
önemli bir
المفضلات