ölçüt

listen to the pronunciation of ölçüt
التركية - الإنجليزية
n. criterion, standard, canon
metric
standard

There is no one standard for beauty. - Güzellik için tek bir ölçüt yoktur.

criterion

Money is not a criterion of success. - Para bir başarı ölçütü değildir.

canon
criterion kıstas, mısdak, kriter
criteria

What are the criteria you use to weed out undesirable candidates? - İstenmeyen adayları ayıklamak için kullandığınız ölçütler nelerdir?

(İnşaat) measure
(Bilgisayar) using
criterium
(Ticaret) benchmark
touchstone
bench mark
(Nükleer Bilimler) criter
nesnel ölçüt
(Bilgisayar,Teknik) objective criterion
ölçütler
criteria

What are the criteria you use to weed out undesirable candidates? - İstenmeyen adayları ayıklamak için kullandığınız ölçütler nelerdir?

pozitif ölçüt
positive measure
التركية - التركية
Bir yargıya varmak veya değer vermek için başvurulan ilke, kıstas, mısdak, kriter: "Geç kalmış bile olsak, biz batıya, batının uygarlık ölçü ve ölçütlerine çoktan uymuşuz."- T. Dursun K
Bir yargıya varmak veya değer vermek için başvurulan ilke, kıstas, mısdak, kriter
ölçü
(Hukuk) KISTAS
ölçüt
المفضلات