التركية - الإنجليزية
تعريف öğeler في التركية الإنجليزية القاموس.
- (Bilgisayar) stuff
- (Bilgisayar) items
One of the items on your wish list is on sale.
-İstek listendeki öğelerden biri satlıktır.
Strong winds can blow away unsecured items.
-Güçlü rüzgarlar güvensiz öğeleri uçurabilir.
- öğeler çizelgesi chem
- periodic table
- geçerli öğeler
- (Bilgisayar) current items
- önceki öğeler
- (Bilgisayar) past items
- denk öğeler
- (Matematik) equivalent elements
- temel öğeler
- basics
We're going to go back to basics.
-Biz temel öğelere geri gideceğiz.
These are the basics.
-Bunlar temel öğelerdir.
المصطلحات ذات الصلة
öğeler
الواصلة
ö·ğe·lerResimler
السابق
المفضلات