çanta

listen to the pronunciation of çanta
التركية - الإنجليزية
bag

I helped carry those bags. - Şu çantaları taşımaya yardım ettim.

Don't put children into the bag. - Çocukları çantaya koymayın.

case

Tom was carrying a duffel bag and a guitar case. - Tom bir spor çantası ve bir gitar çantası taşıyordu.

The pencil case is on the table. - Kalem çantası masanın üzerinde.

(woman's) purse, handbag, or shoulder bag
briefcase, attaché case
carry-on bag, carry-on, traveling bag, valise; garment bag, suit bag, hanger case
purse

This is the same purse that I lost a week ago. - Bu, bir hafta önce kaybettiğim aynı çanta.

Mrs. Baker had her purse stolen. - Bayan Baker çantasını çaldırdı.

knapsack, rucksack; haversack
(plastik veya kâğıt) carrierbag
game bag
change purse
suitcase

Keep an eye on my suitcase while I buy my ticket. - Biletimi alırken çantama göz kulak ol.

You haven't put anything in your suitcase yet. - Henüz çantana bir şey koymadın.

handbag

She was robbed of the handbag that she had bought last week. - Onun geçen hafta satın aldığını çanta çalındı ​​.

I'll return to get my handbag. - Ben el çantamı almak için geri döneceğim.

briefcase

I mean... my life, Dima said. Anyway, there's 3,000,000 BYR in this briefcase. - Dima; Hayatımın anlamı... dedi. Nasıl olursa olsun bu evrak çantasında 3 milyon Belarus Rublesi var.

My briefcase is full of papers. - Evrak çantam kağıtlarla doludur.

(Konuşma Dili) plastic bag or sack (with handles); plastic shopping bag
bag; case
satchel

Where is my satchel? It's on the chair. - Omuz çantam nerede? Sandalyenin üstünde.

book bag
burlap bag
haversack
handbags
bag of
catchall
carryall
çanta dolusu
bagloads
çanta hırsızı
bagsnatcher
çanta çiçeği
calceolaria
bond çanta
attaché case
esrarengizlik çanta
(Argo) mystery bag
fermuarlı çanta
zipper bag
iki bölmeli çanta
portmanteau
su geçirmez çanta
sponge bag
timsah derisi çanta
crocodile skin bag
التركية - التركية
Kösele, meşin, kumaş gibi hafif malzemeden yapılıp büyüklüğüne göre para, evrak, yiyecek koyup taşımaya yarayan kap: "Yanından hiç ayırmadığı çantasında bir kütüphane bulursunuz."- Y. Z. Ortaç
Kösele, meşin, kumaş gibi hafif malzemeden yapılıp büyüklüğüne göre para, evrak, yiyecek koyup taşımaya yarayan kap
çanta çiçeği
İki çeneklilerden, beyaz, erguvanî veya sarı renkli bir süs bitkisi
şifreli çanta
Açılıp kapanması şifreli rakamlara bağlı olan özel yapılmış çanta
çanta
المفضلات