çıkış

listen to the pronunciation of çıkış
التركية - الإنجليزية
out

After a few weeks, doctors made Cleveland a new jaw out of hard rubber. - Birkaç hafta sonra, doktorlar Cleveland'a sert kauçuktan yeni bir çene çıkışı yaptı.

I need to find a way out of this problem. - Bu sorundan bir çıkış yolu bulmam gerek.

exit

Everybody in the building headed for the exits at the same time. - Binadaki herkes aynı anda çıkışa yöneldi.

Emergency exits must be kept free of blockages for public safety. - Acil çıkış yolları, kamu güvenliği için tıkanıklıklardan uzak tutulmalıdır.

output
way out

I need to find a way out of this problem. - Bu sorundan bir çıkış yolu bulmam gerek.

He saw suicide as the only way out. - İntiharı tek çıkış yolu olarak gördü.

sortie
checkout
exit; outlet; sally, sortie; (yarış) the start; scolding
racing start
act or way of going out of, getting out of, or leaving (a place), exit, egress; act or way of coming out or emerging, emergence
rising
issue
(güç) power output
(Askeriye) sally, sortie
start
up
slope, incline, ascent, (a) way up
exit, egress, place of exit
comp. output
boom

The industry has seen many booms and busts in the past. - Sanayi geçmişte birçok iniş ve çıkışları gördü.

She is booming as a singer. - O, şarkıcı olarak çıkış yapıyor.

egress
outlet

My creativity finds an outlet through learning modern languages. - Yaratıcılığım modern dilleri öğrenerek bir çıkış noktası buluyor.

This sewage outlet is no longer in use. - Bu kanalizasyon çıkışı artık kullanılmıyor.

Turkish wrestling the actions and gestures of the wrestlers as they are introduced to the crowd
hit
scolding, bawling out
outrun
starting
ascent
(Bilgisayar) escape

Tom pointed to the fire escape. - Tom yangın çıkışını işaret etti.

(Bilgisayar) logout
input/output
(Biyokimya) efflux
upgrade
excitation
delivery
quit
life saver
origin
scolding
rise
outputting
glint
bottom
{i} exodus
egresses
çıkış yapmak
check out

What time do we have to check out? - Saat kaçta çıkış yapmak zorundayız?

I'd like to check out. Do you have my bill? - Çıkış yapmak istiyorum. Hesabımı çıkarır mısınız?

çıkış gümrüğü
(Ticaret) exit customs
çıkış yapmak
Make one's debut
çıkış amplifikatörü
output amplifier
çıkış aralığı
output gap
çıkış belgesi
1. temporary certificate of graduation. 2. com. export permit
çıkış belgesi
leaving certificate
çıkış bilgisi
output data
çıkış borusu
outlet pipe, escape pipe
çıkış bourusu
outlet tube
çıkış devresi
output circuit
çıkış düğümü
ascending node
çıkış empedansı
output impedance
çıkış gerilimi
output voltage
çıkış gücü
output
çıkış gücü
power output
çıkış hareketi
sally
çıkış hareketi yapmak
sally out
çıkış harekâtı yapmak
sortie
çıkış hattı
mil . line of departure, jump-off line
çıkış istasyonu
departure station
çıkış izni
exit permit
çıkış kapasitesi
output capacitance
çıkış kapısı
departure gate
çıkış kapısı
exit door, exit
çıkış katı
final stage
çıkış lambası
output tube
çıkış mili
output shaft
çıkış monitörü
actual monitor
çıkış noktası
starting point, point of departure
çıkış noktası
outlet
çıkış rampası
exit ramp
çıkış saatini dört gözle bekleyen kimse
clock watcher
çıkış salonu
departure lounge
çıkış terminali
departure terminal
çıkış transformatörü
output transformer
çıkış vizesi
exit visa
çıkış yapan film
sleeper
çıkış yapmak
boom
çıkış yapmak
to scold
çıkış yeri
outfall
çıkış yolu
way out

I need to find a way out of this problem. - Bu sorundan bir çıkış yolu bulmam gerek.

I finally found my way out of the confusing maze. - Sonunda kafa karıştırıcı labirentin çıkış yolumu buldum.

çıkış yolu
solution, way out
çıkış yükselteci
output amplifier
çıkış zamanını yazmak
clock off
çıkış zamanını yazmak
clock out
sahneye ilk çıkış
debut

Her debut was the biggest social event of the season. - Onun sahneye ilk çıkışı mevsimin en büyük sosyal olayı idi.

iş çıkış saati
rush hour

I want to avoid rush hour. - İş çıkış saatinden kaçınmak istiyorum.

toplum önüne ilk çıkış
debut
çık
drop out of
acil çıkış
(Askeri) emergency ascent
acil çıkış kapısı
emergency exit
acil çıkış kapısı
(Gıda) exit
acil çıkış kapısı
emergency door
acil çıkış mandalı
panic bar
egzoz çıkış
exhaust air terminal device
erken çıkış
release
mono çıkış
(Bilgisayar) mono out
ses çıkış
(Bilgisayar) audio out
stereo çıkış
(Bilgisayar) stereo out
umumi çıkış
exodus
çık
(Bilgisayar) break

Tom sprang out of bed, threw on some clothes, ate breakfast and was out of the door within ten minutes. - Tom, yataktan dışarı fırladı, bazı giysiler giyiverdi, kahvaltı yaptı ve on dakika içinde kapıdan çıktı.

He took a walk before breakfast. - O, kahvaltıdan önce bir yürüyüşe çıktı.

çık
(Bilgisayar) escape

Her name often escapes me. - Onun adı sık sık hatırımdan çıkıyor.

They wanted to escape on vacation. - Tatile çıkmak istediler.

çıkış yolu
(Telekom) uplink
çıkış yolu
solution
çıkış yolu
outlet
çık
{f} exit

Everybody in the building headed for the exits at the same time. - Binadaki herkes aynı anda çıkışa yöneldi.

Please use this exit when there is a fire. - Bir yangın olduğunda, lütfen bu çıkışı kullanın.

çık
got out

Tom got out of prison after 30 years. - Tom otuz yıldan sonra hapishaneden çıktı.

Tom got out of cleaning the bathroom. - Tom banyoyu temizlemekten çıktı.

çık
{f} exited

The old woman exited the bus. - Yaşlı kadın otobüsten çıktı.

Sami exited the underground parking lot. - Sami yeraltı otoparkından çıktı.

çık
went forth
çık
go out

Go out and breathe some fresh air instead of watching TV. - Televizyon seyretmek yerine, dışarıya çıkıp biraz temiz hava al.

I can't go out because I have a lot of homework. - Dışarıya çıkamam çünkü çok ödevim var.

çık
move up
çık
emerge

Emergency exits must be kept free of blockages for public safety. - Acil çıkış yolları, kamu güvenliği için tıkanıklıklardan uzak tutulmalıdır.

Russia had emerged as a second superpower. - Rusya ikinci bir süper güç olarak ortaya çıkmıştı.

çık
gone forth
çık
took off for
çık
go forth
çık
emanate
çık
take off for
çık
taken off for
çık
get out

I couldn't get out of my garage because there was a car in the way. - Yolda bir araba olduğu için garajımdan çıkamadım.

By the time you get out of prison, she'll have been married. - Sen hapishaneden çıkıncaya kadar o evlenmiş olacak.

giriş-çıkış
input-output
çıkış yolu
out way
çıkış yolu
out of way
çıkış yolu
the way out
çıkışlar
outputs
acil çıkış
emergency exit

Where is the emergency exit? - Acil çıkış kapısı nerede?

Emergency exits must be kept free of blockages for public safety. - Acil çıkış yolları, kamu güvenliği için tıkanıklıklardan uzak tutulmalıdır.

acil çıkış kapısı
emergency door, emergency exit
acil çıkış kapısı nerede
Where is the emergency exit
ambar çıkış belgesi
(Ticaret) material issue note
analog çıkış
analogue output
ani çıkış
spurt
açığa çıkış
debouchment
baca (çıkış) gazı
exit gas
beklenmedik bir çıkış yapan kimse
sleeper
buji çıkış sinyali
(Otomotiv) spark output signal
demarkasyon, çıkış, hudut tayin, sınır, işaretleme
(Askeri) demarcation
dengeli çıkış
balanced output
egzoz çıkış borusu
exhaust stack
egzoz çıkış boğazı
(Otomotiv) exhaust passage
egzoz çıkış kanalı
(Otomotiv) exhaust port
giriş çıkış
entrance and exit; going in and out
giriş çıkış
entrance and exit
giriş/çıkış
input/output
gümrük çıkış
(Ticaret) clearance outwards
gümrük çıkış izni
(Ticaret) clearance outwards
hatalı çıkış
false start
hatalı çıkış yapmak
jump the gun
hava yastıklı çıkarma aracı çıkış noktası
(Askeri) landing craft air cushion departure point
hazne çıkış kayıpları
reservoir outlet losses
ilave çıkış prizi
additional outlet
iniş çıkış
1. descent and ascent. 2. (Finans)rise and fall, fluctuation
iniş çıkış
seesaw
iniş çıkış
a) descent and ascent b) rise and fall
iyi çıkış
running start
jet çıkış hızı
jet exit velocity
jet çıkış memesi
jet exit nozzle
karşı çıkış
objection, protest
limana giriş veya çıkış izni almak
clear
merdiven çıkış çizgisi
(İnşaat) walking line
mermi çıkış sathı
(Askeri) plane of departure
mono çıkış sesi
(Bilgisayar) mono out volume
mono çıkış sessiz
(Bilgisayar) mono out mute
mono çıkış seçimi
(Bilgisayar) mono out select
muhtemel çıkış hattı
(Askeri) probable line of deployment
nozul çıkış alanı
(Havacılık) aera of the nozzle exit plane
otomatik çıkış
(Bilgisayar) auto-exit
paket çıkış çarkı
exit disc
pazar çıkış mekanizması
(Hukuk) market exit mechanism
postscript çıkış biçimi
(Bilgisayar) postscript output format
siperlik çıkış açısı
(Aydınlatma) shielding angle
sonraki çıkış
Next exit
taarruz çıkış hattı
(Askeri) line of departure
tesirli çıkış hızı
(Askeri) effective exhaust velocity
wave çıkış ses ayarı
(Bilgisayar) wave out vol
wave çıkış sesi
(Bilgisayar) wave out vol
windows çıkış
(Bilgisayar) exit windows
yatay çıkış
horizontal exit
çık
quit

She advised him to take a long holiday, so he immediately quit work and took a trip around the world. - O, ona uzun bir tatile çıkmasını tavsiye etti, bu yüzden o, derhal işi bıraktı ve dünya yolculuğuna çıktı.

Sometimes, many problems and a lot of stress can lead you to quit your job. You must learn how to handle it quickly. - Bazen çok sayıda sorun ve stres, işi bırakmanıza yol açabilir. Çabucak onunla nasıl başa çıkacağınızı öğrenmeniz gerekir.

çık
exeunt
şehire çıkış
Exit to the city
التركية - التركية
Kuşatılmış bir bölgedeki birliklerin yaptığı saldırı
Mezuniyet, okul bitirme
Mezuniyet, okul bitirme. Çıkış belgesi
Güreşte cazgırın alana çıkardığı pehlivanların izleyicilere doğru yürüyerek çalım yapmaya başlaması
Bir yerden çıkmak için kullanılan yer
Çıkma işi veya biçimi
Havacılıkta uçak, filo bir görev için uçuşa başlama
Çıkma işi veya biçimi: "Çiğ patatesle patlıcanı düşününüz, sıcak külden çıkışına bakınız, ne leziz yemektir."- R. H. Karay
Beklenilmeyen bir sırada yapılan sert konuşma
Verilen bir işaretle yarışa başlama, depar
Yokuş
Çıkış belgesi
sorti
start
depar
çıkış belgesi
Bir kimsenin bir okulu bitirdiğini göstermek için geçici olarak verilen belge, çıkış
çıkış belgesi
Bir malın ülke dışına çıkarılma iznini gösteren belge
çıkış hakemi
Yarışa başlama işaretini veren görevli
çıkış kapısı
Yapılarda dışarı çıkmayı sağlayan kapı
çıkış noktası
Bir şeye başlanılan yer
çıkış takozu
Kısa mesafeli hız koşularında, sporcuların dizlerini yere dayadıktan sonra ayaklarını bastırıp itme gücü sağlamak ve hız kazanmak amacıyla kullandıkları özel araç
çıkış yapmak
Bir tartışmada, karşı düşüncede olanları alt etmek için sert davranışta bulunmak
çıkış yapmak
Uçağın herhangi bir görevle havalanması
çıkış yolu
Çözüm
çıkış çizgisi
Yarışa başlangıç olarak belirlenen beyaz çizgi
iniş çıkış
Engebeli olan
çıkış
المفضلات