İngilizce - Türkçe
an enclosure just big enough to accommodate one standing person teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı
- booth
- {i} gişe
- booth
- gişe/kulübe/dükkan
- booth
- odacık
- booth
- (Ticaret) stant
- booth
- salaş
- booth
- kulübe
Sonunda telefon kulübesini görünceye kadar koşmaya devam etti.
-Tom ran and ran, until at last he saw the telephone booth.
Telefon kulübeleri burada çok az bulunur.
-Telephone booths are very scarce around here.
- booth
- baraka
- booth
- satış pavyonu
- booth
- çadır
- booth
- {i} (fuarda/sergide) stand
- booth
- satış pavyonuç
- booth
- {i} kabin
Tom lokantadaki kabinlerden birinde yalnız oturdu.
-Tom sat alone at one of the booths in the diner.
- booth
- {i} çardak
İlgili Terimler
İngilizce - İngilizce
an enclosure just big enough to accommodate one standing person teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı
- booth
an enclosure just big enough to accommodate one standing person
Heceleme
an en·clo·sure just big e·nough to ac·com·mo·date one stand·ing per·sonTürkçe nasıl söylenir
ın enklōjır cîst bîg inʌf tı ıkämıdeyt hwʌn ständîng pırsınTelaffuz
/ən enˈklōᴢʜər ʤəst ˈbəg ēˈnəf tə əˈkäməˌdāt ˈhwən ˈstandəɴɢ ˈpərsən/ /ən ɛnˈkloʊʒɜr ʤɪst ˈbɪɡ iːˈnʌf tə əˈkɑːməˌdeɪt ˈhwʌn ˈstændɪŋ ˈpɜrsən/
Resimler
Geçmiş
Favoriler