an act of searching

listen to the pronunciation of an act of searching
İngilizce - Türkçe

an act of searching teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

search
araştırmak

Fadıl her boş anı, Leyla'ya satın alınacak bir hediye için interneti araştırmakla geçirdi. - Fadil spent every spare moment searching the web for a gift to buy Layla.

İstihdamı araştırmak için Tokyo'ya geldi. - He came to Tokyo in search of employment.

search
aramak

Birçok insan altın aramak için Batıya yola çıktı. - Many men set out for the West in search of gold.

O, kayıp çocuğunu aramak için gitti. - She went in search of her lost child.

search
araştırma

O, hasta bebeği için doktor araştırmaya gitti. - She went in search of a doctor for her sick baby.

Tom bütün akşamı ünlü kişlerin fotoğrafları için Web'i araştırmakla geçirdi. - Tom spent the whole evening searching the Web for photos of famous people.

search
{f} 1. araştırmak, aramak: We are searching for an inexpensive apartment. Ucuz bir daire arıyoruz. They searched the house from top to bottom
search
(Askeri) ARAŞTIRMAK: Bir hava hedefinin yerini tespit etmek üzere, ışıldak ve radar huzmesini semada bir saha üzerinde ileri hareket ettirmek
search
{f} incelemek
search
gemide araştırma yapma
search
araştırmak, aramak: We are searching for an inexpensive apartment. Ucuz bir daire arıyoruz. They searched the house from top to bottom
search
search out araştırıp öğrenmek
search
{f} sondalamak [tıp.]
search
dikkatle tetkik ve teftiş etmek
search
arama tarama yapmak
search
yoklamak
search
üstünü aramak
search
yoklama
search
bakma
search
(fiil) araştırmak, aramak, üstünü aramak, yoklamak, incelemek, sondalamak [tıp.], gedik açmak (mermi)
İngilizce - İngilizce
search
an act of searching

    Heceleme

    an act of search·ing

    Türkçe nasıl söylenir

    ın äkt ıv sırçîng

    Telaffuz

    /ən ˈakt əv ˈsərʧəɴɢ/ /ən ˈækt əv ˈsɜrʧɪŋ/