anıtlaşmak

listen to the pronunciation of anıtlaşmak
Türkçe - İngilizce
to acquire a monumental status
anıt
{i} monument

The soldiers have erected a peace monument. - Askerler bir barış anıtı diktiler.

This road will lead you to the monument. - Bu yol seni anıta götürecek.

anıt
memorial

The office held a memorial for him. - Ofis onun için bir anıt düzenledi.

I have seen an interesting memorial. - Ben ilginç bir anıt gördüm.

anıt
monument, memorial
anıt
monument built in honor of a deceased person or past event
Türkçe - Türkçe
Saygı ve sevgi ile anılır duruma gelmek, abideleşmek
Anıt durumuna gelmek, anıt değeri kazanmak
abideleşmek
Anıt
abide
Anıtlaşma
abideleşme
anıt
Önemi ve değeri çok olan eser
anıt
Önemli bir olayı veya büyük bir kişinin gelecek kuşaklarca tarih boyunca anılması için yapılan, göze çarpacak büyüklükte, sembol niteliğinde yapı, abide: "... sergi alanının dışında bir de füze araştırmalarının anıtı var."- H. Taner. Önemi ve değeri çok olan eser
anıtlaşma
Anıtlaşmak işi, abideleşme
anıtlaşmak