a young elephant, seal or whale (also used of some other animals)

listen to the pronunciation of a young elephant, seal or whale (also used of some other animals)
İngilizce - Türkçe

a young elephant, seal or whale (also used of some other animals) teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

calf
{i} buzağı

Tom buzağıyı damgaladı. - Tom branded the calf.

Buzağı bu sabah doğdu. - The calf was born this morning.

calf
{i} dana

O çanta dana derisinden mi yapılmış? - Is that bag made of calfskin?

İnek danasını kaybetti. - The cow lost its calf.

calf
baldır/buzağı
calf
{i} baldır

Basketbol oynarken baldır kasını yırttı. - He tore his calf muscle playing basketball.

Baldır kaslarındaki gece krampları özellikle acı vericidir. - Night cramps in the calf muscles are particularly painful.

calf
fil
calf
aysberkten kopmuş küçük buz parçası
calf
{i} çorabın baldır kısmı
calf
{ç} calves (kävz) i., (Anatomi) baldır
calf
{i} dana derisi

O çanta dana derisinden mi yapılmış? - Is that bag made of calfskin?

calf
{i} buzdağından kopmuş buz parçası
calf
{i} kocaman hayvan yavrusu
calf
{ç} calves (kävz)
calf
kill the fatted calf büyük bir karşılama töreni
calf
{i} sersem genç veya çocuk
calf
fok veya balina gibi hayvanla
calf
dili budala genç veya çocuk
İngilizce - İngilizce
calf
a young elephant, seal or whale (also used of some other animals)