İngilizce - Türkçe
a written order directing a bank or banker to pay money as therein stated teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı
- check
- {i} durdurma
- check
- adisyon
- check
- kontrolünü yapmak
Ben fizibilite kontrolünü yapmak istiyorum.
-I'd like to do a feasibility check.
- check
- (Satranç) şah çekmek
- check
- ket
- check
- engellemek
- check
- denetim
Hızlı bir denetim yapacağım.
-I'll do a quick check.
Bu onların çalışmaları hakkında bir denetim olarak hizmet verecek.
-This will serve as a check on their work.
- check
- durdurmak
- check
- tutma
- check
- (kumar) fiş
- check
- hesap
Biz ayrı hesaplar istiyoruz.
-We'd like separate checks.
Garson, hesap lütfen.
-Waiter, the check, please.
- check
- tekşirmek
- check
- {f} denetle
Ben bir denetleme yapıyorum.
-I've been doing some checking.
Bir bilgisayar yazım denetleyicisi aynı zamanda pek çok yazım hatalarını da ortadan kaldırabilir.
-A computer spell checker could also eliminate most typing mistakes.
- check
- {i} fiş
- check
- {i} denetleme
Ben bir denetleme yapıyorum.
-I've been doing some checking.
- check
- ekose desen/kum
- check
- in counter/desk hava terminalinde bilet ve bagajın kontrol edildiği tezgâh
- check
- {f} şah demek
- check
- emanet odasına teslim etmek
İlgili Terimler
İngilizce - İngilizce
a written order directing a bank or banker to pay money as therein stated teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı
- check
a written order directing a bank or banker to pay money as therein stated
Heceleme
a writ·ten or·der directing a bank or bank·er to pay mon·ey as there·in sta·tedTürkçe nasıl söylenir
ı rîtın ôrdır dayrektîng ı bängk ır bängkır tı pey mʌni äz dherîn steytıdTelaffuz
/ə ˈrətən ˈôrdər dīˈrektəɴɢ ə ˈbaɴɢk ər ˈbaɴɢkər tə ˈpā ˈmənē ˈaz ᴛʜeˈrən ˈstātəd/ /ə ˈrɪtən ˈɔːrdɜr daɪˈrɛktɪŋ ə ˈbæŋk ɜr ˈbæŋkɜr tə ˈpeɪ ˈmʌniː ˈæz ðɛˈrɪn ˈsteɪtəd/
Resimler
Favoriler