a term often used interchangeably with solid waste

listen to the pronunciation of a term often used interchangeably with solid waste
İngilizce - Türkçe

a term often used interchangeably with solid waste teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

refuse
reddetmek

Tom Mary'nin yardımını reddetmekle hata yaptı. - Tom was wrong to refuse Mary's help.

Onun yardımını reddetmekle hata yaptın. - You were wrong to refuse his help.

refuse
geri çevirmek
refuse
{i} çöp
refuse
{f} kabul etmemek, reddetmek, geri çevirmek: He refused to see me. Beni görmeyi reddetti. The company refused our offer. Şirket teklifimizi
refuse
refüze etmek
refuse
kabul etmemek
refuse
reddet

Rosa Parks, beyaz bir yolcuya koltuğunu bırakmayı reddetti. - Rosa Parks refused to give up her seat for a white passenger.

Onun böyle güzel bir teklifi reddetmesine şaşırdım. - I am surprised that she refused such a good offer.

refuse
artık

Ben artık o kızla kazları gütmeyi reddediyorum. - I refuse to herd geese any longer with that girl.

Artık sana itaat etmeyi reddediyorum. - I refuse to obey you any longer.

refuse
{i} kırpıntı
refuse
(fiil) reddetmek, kabul etmemek, geri çevirmek, izin vermemek, ayak diremek, direnmek, karşı koymak, kaçınmak
refuse
süprüntü
refuse
{i} atık
refuse
{f} izin vermemek
refuse
{f} direnmek
refuse
istenmeyen
refuse
{f} karşı koymak
refuse
(Tıp) Vücuta giden gıda maddesinin sindirim sonucu geri kalan kısmı, dışarı atılan posa madde, artık madde
refuse
değersiz diye istenmeyen
İngilizce - İngilizce
refuse
a term often used interchangeably with solid waste

    Heceleme

    a term of·ten used in·ter·change·a·bly with sol·id waste

    Türkçe nasıl söylenir

    ı tırm ôftın yuzd întırçeyncıbli wîdh sälıd weyst

    Telaffuz

    /ə ˈtərm ˈôftən ˈyo͞ozd ˌəntərˈʧānʤəblē wəᴛʜ ˈsäləd ˈwāst/ /ə ˈtɜrm ˈɔːftən ˈjuːzd ˌɪntɜrˈʧeɪnʤəbliː wɪð ˈsɑːləd ˈweɪst/