İngilizce - Türkçe
a sweet spread made of any of a variety of berries teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı
- preserve
- muhafaza etmek
- preserve
- {f} korumak
Bütün ülkelerin sınırları dahilinde her insan gurubuyla ilgili tarihi eserleri korumak ve bunları gelecek nesillere aktarmak için bir sorumluluğu vardır.
-All countries have a responsibility to preserve the ancestral relics of every people group within their borders, and to pass these on to the coming generations.
Tuz yiyeceği çürümekten korumak için yardımcı olur.
-Salt helps to preserve food from decay.
- preserve
- {f} sürdürmek
- preserve
- {f} reçelini yapmak
- preserve
- {f} saklamak
- preserve
- {f} koru
Onlar binayı korudular.
-They have preserved the building.
Yağmur ormanları korunmalı.
-Rainforests should be preserved.
- preserve
- devam ettirmek
- preserve
- reçel
- preserve
- koru(mak)
- preserve
- {f} konservesini yapmak
- preserve
- bölge/reçel/koruyucu
- preserve
- (fiil) korumak, muhafaza etmek, konserve yapmak
- preserve
- bozulmasını
- preserve
- (isim) reçel, konserve
- preserve
- şekerleme
- preserve
- av hayvanları için ayrılmış koru
İlgili Terimler
İngilizce - İngilizce
a sweet spread made of any of a variety of berries teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı
- preserve
a sweet spread made of any of a variety of berries
Heceleme
a sweet spread made of a·ny of a va·ri·e·ty of berriesTürkçe nasıl söylenir
ı swit spred meyd ıv eni ıv ı vırayıti ıv berizTelaffuz
/ə ˈswēt ˈspred ˈmād əv ˈenē əv ə vərˈīətē əv ˈberēz/ /ə ˈswiːt ˈsprɛd ˈmeɪd əv ˈɛniː əv ə vɜrˈaɪətiː əv ˈbɛriːz/
Resimler
Favoriler