a short newspaper article about a particular person or group

listen to the pronunciation of a short newspaper article about a particular person or group
İngilizce - Türkçe

a short newspaper article about a particular person or group teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

personal
{s} kişisel

Buradaki kişisel bilgisayar sistemi değiştiremediği için hiçbir şey yapılamaz. - Because the personal computer here cannot change the system, nothing can be done.

Kişisel bilgisayarlar çok kullanışlıdır. - Personal computers are very useful.

personal
{s} şahsi

Bir anlaşmazlığımız olduğunda, neden her zaman bu kadar şahsi algılıyorsun? - Why do you always have to get so personal when we have an argument?

Şahsi bir çek kabul eder misiniz? - Will you take a personal check?

personal
özel

Tom'un özel hayatı hakkında çok şey bilmiyorum. - I don't know much about Tom's personal life.

Benden gitmemi istediler çünkü özel bir konuşma yapacaklardı. - They asked me to leave because they were going to have a personal talk.

personal
sima
personal
bedensel
personal
şahsi eşyaya ait
personal
uç şahıstan birine ait
personal
{s} vücut
personal
huk şahsi eşya
personal
{s} kişiye özel

Bence bu kişiye özel. - I think it's personal.

personal
{i} kişisel ilanlar sayfası
personal
(Askeri) ŞAHSI; ZATİ; ÖZEL: Şahsa özel olan, zata ait olan, genel olmayıp sadece bir şahsa veya herhangi bir madde ya da konuya ait olan
personal
gazetede belirli bir sahıs hakkında çıkmış olan yazı
personal
personal appearance bir filim artistin
personal
{s} kişiye yönelik
İngilizce - İngilizce
personal
a short newspaper article about a particular person or group

    Heceleme

    a Short news·pa·per ar·ti·cle a·bout a par·ti·cu·lar per·son or group

    Türkçe nasıl söylenir

    ı şôrt nuzpeypır ärtıkıl ıbaut ı pırtîkyılır pırsın ır grup

    Telaffuz

    /ə ˈsʜôrt ˈno͞ozˌpāpər ˈärtəkəl əˈbout ə pərˈtəkyələr ˈpərsən ər ˈgro͞op/ /ə ˈʃɔːrt ˈnuːzˌpeɪpɜr ˈɑːrtəkəl əˈbaʊt ə pɜrˈtɪkjəlɜr ˈpɜrsən ɜr ˈɡruːp/