a regulation, piece of ordinance

listen to the pronunciation of a regulation, piece of ordinance
İngilizce - Türkçe

a regulation, piece of ordinance teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

size
büyüklük

Bu ev, Peter'inki ile aynı büyüklüktedir. - This house is about the same size as Peter's.

Asya yaklaşık olarak Avrupa'nın dört katı büyüklüktedir. - Asia is roughly four times the size of Europe.

size
Boyut

Bu ayakkabılardan benim boyutumda olanından sizde var mı? - Do you have these shoes in my size?

Bir insanın kalbi, yaklaşık olarak yumruğuyla aynı boyuttadır. - A person's heart is approximately the same size as their fist.

size
ölçü

Tom'un bel ölçüsünün ne olduğunu düşünüyorsun? - What do you think Tom's waist size is?

Daha küçük ölçün var mı? - Have you got smaller size?

size
ebat

Tom, doğru ebatta alyan anahtarı olmadığı için karyolanın montajını yapamadı. - Tom couldn't assemble the bed because he didn't have the right sized Allen key.

Onlar değişik ebatlarda üretilmektedir. - They are manufactured in various sizes.

size
büyüklük, boyut boyut
size
{f} büyüklüğüne göre ayırmak
size
fi
size
{i} önemli miktar
size
{f} sertleştirmek (şapka)
size
Sığa
size
aharlamak
size
haşıl
size
ahar
size
hacim
a piece of
bir parça

Ben bir parça bagaj satın aldım. - I bought a piece of baggage.

Tom kız kardeşine bir parça kek kesti. - Tom cut his sister a piece of cake.

size
cesamet
size
istenilen ebatta kesip biçmek
size
{i} (ayakkabı için) numara; (elbise için) beden; (şişe/kutu için)boy: What size shoe do you want? Kaç numara ayakkabı
size
size upkdili
size
(fiil) büyüklüğüne göre ayırmak, çirişlemek, tutkallamak, sertleştirmek (şapka)
İngilizce - İngilizce
size
a regulation, piece of ordinance