a public lecturer at certain universities

listen to the pronunciation of a public lecturer at certain universities
İngilizce - Türkçe

a public lecturer at certain universities teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

reader
{i} okuyucu

Dikkatli bir okuyucu hatayı fark ederdi. - A careful reader would have noticed the mistake.

Noktalamanın amacı okuyucuya yardım etmektir. - The purpose of punctuation is to help the reader.

lecturer
okutman

Özellikle, ben bir üniversite okutmanıyım. - Specifically, I'm a university lecturer.

Sadece örgütlenmemiş okutmanlardan nefret etmiyor musunuz? - Don't you just hate unorganized lecturers?

lecturer
öğretim üyesi
reader
düzeltmen/kitap/okuyucu
lector
profesör
lecturer
konferansçı

Konferansçının belâgatlı konuşmasından derinden etkilendik. - We were deeply impressed by the lecturer's eloquent speech.

Konferansçı genel olarak Amerikan edebiyatı ve özellikle Faulkner hakkında konuştu. - The lecturer spoke generally about American literature and specifically about Faulkner.

lecturer
doçent
reader
doçent
lecturer
Öğretim görevlisi
lecturer
ders veren

Flandre'da İngilizce olarak ders veren profesör ve öğretim elemanlarının yüzde 10 ila 20 arasındakileri, gerekli dil seviyesine ulaşmadılar. - In Flanders between 10 and 20 percent of professors and lecturers teaching in English did not attain the required language level.

lecturer
(isim) konuşmacı, okutman
lecturer
{i} okutman, lektör
lecturer
{i} konferans veren kimse, konferansçı, konuşmacı
reader
{i} doçent [brit.]
reader
(isim) okur, okuyucu, okutman, doçent [brit.], eleştirmen, okuma kitabı, antoloji
reader
{i} eleştirmen
reader
{i} düzeltmen

Tatoeba kullanıcıları dört İdeal tipik gruba ayrılabilir: okuyucular, yazarlar, çevirmenler ve düzeltmenler. - Tatoeba users can be divided into four ideal-typical groups: readers, authors, translators and proofreaders.

İngilizce - İngilizce
lecturer
lector
reader
a public lecturer at certain universities

    Heceleme

    a pub·lic lec·tur·er at cer·tain universities

    Türkçe nasıl söylenir

    ı pʌblîk lekçırır ät sırtın yunıvırsıtiz

    Telaffuz

    /ə ˈpəblək ˈlekʧərər ˈat ˈsərtən ˌyo͞onəˈvərsətēz/ /ə ˈpʌblɪk ˈlɛkʧɜrɜr ˈæt ˈsɜrtən ˌjuːnəˈvɜrsətiːz/