a person who runs or supervises an engine or an apparatus

listen to the pronunciation of a person who runs or supervises an engine or an apparatus
İngilizce - Türkçe

a person who runs or supervises an engine or an apparatus teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

engineer
mühendis

Birçok genç mühendis istihdam edildi ve onlar kendilerini yeni bir bilgisayar geliştirmek için adadılar. - Several young engineers were employed and were devoted to developing a new computer.

Onun işi mühendislik. - His work is in engineering.

engineer
mühendisi

Tom makine mühendisi olmak için öğrenim görüyor. - Tom is studying to be a mechanical engineer.

Genç mühendisin deneyimi yoktu. - The young engineer lacked experience.

engineer
(kötü bir şeye) planla neden olmak
engineer
{i} makinist
engineer
idare etmek
engineer
(isim) mühendis, makine mühendisi, teknisyen, tekniker, makinist, çarkçı
engineer
civil engineer insaat mühendisi
engineer
{f} düzenlemek
engineer
{f} mühendisliğini yapmak
engineer
{f} yapmak

Tom mühendislik dalında mastır yapmak için çalışıyor. - Tom is working toward a master's degree in engineering.

engineer
chief engineer baş muhendis
engineer
(fiil) mühendisliğini yapmak, yapmak, düzenlemek, mühendislik yapmak
engineer
electrical engineer elektrik mühendisi
engineer
{i} den. çarkçı
engineer
yönetmek
engineer
mühendis sıfatıyla inşa etmek
engineer
{i} teknisyen
engineer
{i} tekniker
engineer
(Mukavele) mühendis; kontrol
engineer
çarkçı başı
İngilizce - İngilizce
engineer
a person who runs or supervises an engine or an apparatus

    Heceleme

    a per·son who runs or supervises an en·gine or an ap·pa·rat·us

    Türkçe nasıl söylenir

    ı pırsın hu rʌnz ır supırvayzîz ın encın ır ın äpırätıs

    Telaffuz

    /ə ˈpərsən ˈho͞o ˈrənz ər ˈso͞opərˌvīzəz ən ˈenʤən ər ən ˌapərˈatəs/ /ə ˈpɜrsən ˈhuː ˈrʌnz ɜr ˈsuːpɜrˌvaɪzɪz ən ˈɛnʤən ɜr ən ˌæpɜrˈætəs/