a person who dissents from some established policy

İngilizce - Türkçe

a person who dissents from some established policy teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

İlgili Terimler

contestant

{i} yarışmacı

Yarışmacı, iki yanlış start yaptı. - The contestant made two false starts.

Elvis'e benzeyen ve Elvis gibi söyleyen yarışmacılar gösteri için kiralandılar. - The contestants who looked and sounded like Elvis were hired for the show.

contestant

{i} aday

dissenter

{i} muhalif

Hükümet, muhalifleri, idealistleri ve Esperanto konuşanları toplamaya ve tutuklamaya başladı. - The government started rounding up and arresting dissenters, idealists, and Esperanto-speakers.

dissident

(Politika, Siyaset) muaviz

contestant

{i} rakip

contestant

{i} ödüle itiraz eden kimse

contestant

{i} karara itiraz eden kimse

contestant

bir seçimin sonucuna itiraz eden kimse

dissenter

{i} ayrı görüşte olan kimse

dissenter

{i} anglikan kilisesine karşı hristiyan

dissenter

{i} karşıt görüşlü kimse

dissenter

mutezil

dissident

karşı koyan

dissident

(sıfat) karşıt görüşlü, muhalif

İngilizce - İngilizce

a person who dissents from some established policy teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı

contestant

protester

objector

dissenter

dissident

Heceleme

a per·son who dissents from some established pol·i·cy

Türkçe nasıl söylenir

ı pırsın hu dîsents fırm sʌm istäblîşt pälısi

Telaffuz

/ə ˈpərsən ˈho͞o dəˈsents fərm ˈsəm ēˈstabləsʜt ˈpäləsē/ /ə ˈpɜrsən ˈhuː dɪˈsɛnts fɜrm ˈsʌm iːˈstæblɪʃt ˈpɑːləsiː/