a person's character or disposition

listen to the pronunciation of a person's character or disposition
İngilizce - Türkçe

a person's character or disposition teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

make
çiş yapmak
make
{i} yapı

Bu elektrikli süpürge çok gürültü yapıyor. - This vacuum cleaner makes a lot of noise.

Annem bana nasıl osechi yapılacağını öğretti. - My mother taught me how to make osechi.

make
başarıya ulaştırmak
make
inşa etmek
make
yol almak
make
düdüklemek
make
(Spor) çeşit

Tom işini nasıl daha başarılı yapacağına dair çeşitli fikirler ileri sürdü. - Tom came up with various ideas on how to make his business more successful.

Hangi çeşit bilgisayar kullanıyorsun? - What make of computer do you use?

make
almak (yol)
make
somurtmak
make
marka

Araban hangi markadır? O bir Forddur. - What make is your car? It is a Ford.

Japon marka bir saatim var. Çok dakiktir. - I have a watch of Japanese make, which keeps very good time.

make
meydana getirmek
make
-e neden olmak
make
hazırlamak

Akşam yemeği hazırlamak zorunda mısın? - Do you have to make dinner?

Tom kendi öğle yemeğini hazırlamak için yeterli zamanını olmadığını söyledi. - Tom said that he didn't have enough time to make his own lunch.

make
biçim

Ben bu kararı kolay bir biçimde vermedim. - I didn't make this decision lightly.

make
kılmak
make
{i} yapılış şekli
make
yapı/marka
make
dili kendi kazancı peşinde olmak
make
(Tıp) Elektrik devresinin kapanması
make
{i} kazanç

Birçok insan onun nasıl kazanç elde edeceğini bilen yetenekli bir iş adamı olduğunu ifade etti. - Many people stated he was a capable businessman who knew how to make a profit.

İnsanlara şirketinin kazançlı olduğunu düşündürmek için yapman gereken tek şey küçük bir hokkabazlık. - All you need is a little legerdemain in your accounting to make people think your company is profitable.

İngilizce - İngilizce
make
a person's character or disposition

    Heceleme

    a person's char·ac·ter or dis·po·si·tion

    Türkçe nasıl söylenir

    ı pırsınz kerîktır ır dîspızîşın

    Telaffuz

    /ə ˈpərsənz ˈkerəktər ər ˌdəspəˈzəsʜən/ /ə ˈpɜrsənz ˈkɛrɪktɜr ɜr ˌdɪspəˈzɪʃən/