a light informal meal

listen to the pronunciation of a light informal meal
İngilizce - Türkçe

a light informal meal teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

bite
ısırmak

Gülmemek için dudağımı ısırmak zorunda kaldım. - I had to bite my lip to prevent myself from laughing.

bite
{i} lokma

Neredeyse öğle vakti. Neden bir lokma yemek için durmuyoruz. - It's nearly lunchtime. Why don't we stop to have a bite to eat?

Aslan tavşanı bir lokmada yedi. - The lion ate the rabbit in one bite.

bite
{i} ısırık

Mayuko benim elmamdan bir ısırık aldı. - Mayuko took a bite of my apple.

Onun tadının nasıl olacağı hakkında meraklıydı, bu yüzden küçük bir ısırık aldı. - He was curious about how it would taste, so he took a small bite.

bite
{i} dişleme
bite
{i} acılık
bite
(Tıp) bite
bite
acı

Tom acıya göğüs germek zorunda kaldı. - Tom had to bite the bullet.

Tetanoz aşısı köpek ısırmasından daha çok acıttı. - The tetanus shot hurt more than the dog bite.

bite
ısırılarak kopartılan parça
bite
{f} ısır

Havlayan köpek ısırmaz. - Barking dogs don't bite.

Havlayan köpek ısırmaz. - Dogs that bark don't bite.

bite
keskinlik
bite
(böcek/yılan/vb.) sokmak
bite
rahatsız etmek
bite
parça lokma
bite
{f} zokayı yutmak
bite
sokmak oltaya vurmak yakmak aşındırmak
bite
{f} oltaya gelmek
bite
{f} (soğuk) yakmak
bite
{f} yakmak
bite
{f} (balık) oltaya vurmak
bite
{f} (bit, bit.ten)
İngilizce - İngilizce
snack
bite
collation
A light meal
collation
a light meal
snack
a light informal meal

    Heceleme

    a light in·for·mal meal

    Türkçe nasıl söylenir

    ı layt înfôrmıl mil

    Telaffuz

    /ə ˈlīt ənˈfôrməl ˈmēl/ /ə ˈlaɪt ɪnˈfɔːrməl ˈmiːl/