açıklıklı

listen to the pronunciation of açıklıklı
Türkçe - İngilizce
the span of
açıklık
{i} openness
açıklık
clarity
açıklık
{i} yard
açıklık
{i} space

There must be enough space between you and the car in front of you. - Sen ve senin önündeki araç arasında yeterli açıklık olmalı.

açıklık
distinction
açıklık
aperture
açıklık
distinctness
açıklık
pore
açıklık
legibility
açıklık
port
açıklık
(Ticaret) precision
açıklık
(Jeoloji) clearence
açıklık
(Tıp) orifice
açıklık
certainty
açıklık
lucid
açıklık
(Politika, Siyaset) paraphrase
açıklık
plain
açıklık
stop
açıklık
(Ticaret) disclosure
sentetik açıklıklı radar
synthetic aperture radar
açıklık
obviousness
açıklık
definition
açıklık
preciseness
açıklık
palpability
açıklık
clearness

Clearness should be a guiding principle of every technical writer. - Açıklık her teknik yazarın bir yol gösterici ilkesi olmalıdır.

açıklık
perspicuity
açıklık
neatness
açıklık
break
açıklık
apparentness
açıklık
lucidity
açıklık
perspicuousness
açıklık
openings
açıklık
lucidness
açıklık
{i} distinctiveness
açıklık
clarifies
Geliştirilmiş Sentetik Açıklıklı (antenli) Radar Sistemi
(Askeri) Advanced Synthetic Aperture Radar System
açıklık
openness; space, open space; (ormanda) clearing; aperture, opening, gap; (renk) lightness; clarity, unambiguity anlaşılırlık
açıklık
distinctness (in articulation)
açıklık
being without a roof
açıklık
definiteness
açıklık
demonstrativeness
açıklık
opening, gap
açıklık
not being covered
açıklık
baldness
açıklık
directness
açıklık
clearance
açıklık
space, open space, blank space
açıklık
lightness (shade of a color)
açıklık
clarity, unambiguity
açıklık
clearness, cloudlessness
açıklık
plainness
açıklık
the open
açıklık
(Astronomi) azimuth
açıklık
berth
açıklık
straightforwardness
açıklık
evidence
açıklık
vacancy
açıklık
not being enclosed
açıklık
{i} erectness
açıklık
{i} lightness
açıklık
spacious
açıklık
{i} roundness
açıklık
broad
açıklık
straightforward
açıklık
{i} patency
açıklık
{i} interstice
açıklık
{i} fairness
açıklık
{i} distance
açıklık
flagrancy
açıklık
{i} rift
açıklık
{i} gap

Tom reached through the gap in the fence to try to unlatch the gate. - Tom kapının mandalını açmaya çalışmak için açıklıktan çite ulaştı.

açıklık
obvious
açıklık
{i} opening
açıklık
distinct
açıklık
{i} publicity
açıklık
glade
açıklık
transparent
açıklık
{i} spread
açıklık
{i} manifestness
uydu erişim talebi; arama ve kurtarma; özel erişim ihtiyacı; suni açıklıklı (ant
(Askeri) satellite access request; search and rescue; special access requirement; synthetic aperture radar
çok küçük açıklıklı uçbirim
(Askeri) very small aperture terminal
açıklıklı