ısınmak

listen to the pronunciation of ısınmak
Türkçe - İngilizce
warm

Before the race, the runners have to warm up. - Yarıştan önce koşucular ısınmak zorundadır.

I just want to get warm. - Sadece ısınmak istiyorum.

heat
hot up
loosen up
take kindly to
hot
grow warm
reconcile oneself to
to grow warm, to warm up, to heat; to warm to/towards sb, to take to sb/sth; to warm up
get hot
become reconciled to
hit it off with smb
have a warm
to come to like (someone, something); to warm to or towards (someone)
to get warm, grow warm, warm up, warm, heat up, heat
become warmer
warm up

Before the race, the runners have to warm up. - Yarıştan önce koşucular ısınmak zorundadır.

shine
toast
got warm
bask
reconciled to
take a shine to smb
çok ısınmak
overheat
ısınma
warming

I found it fascinating what you were saying about global warming. - Küresel ısınma hakkında söylediklerini etkileyici buldum.

Do you believe global warming is the result of human actions? - Küresel ısınmanın insan eylemlerinin sonucu olduğunu düşünüyor musunuz?

ısın
calorie
ısın
calory
ısınma
flush
ısınma
heating up
ısın
get heated
ısın
got warm
ısın
get warm

You had better take a bath to get warm. - Isınmak için bir banyo yapsan iyi olur.

It's already starting to get warmer. - Zaten ısınmaya başlıyor.

ısın
got hot
ısın
get hot

I understand it's going to get hot again. - Havanın tekrar ısınacağını anlıyorum.

ısın
gotten warm
ısınma
calefaction
ısınma
warm

It is a term used to describe the warming of the earth due to increasing amounts of carbon dioxide in the atmosphere. - O, atmosferdeki karbon dioksit miktarlarının artmasından dolayı Dünyanın ısınmasını tanımlamak için kullanılan bir terimdir.

Do you believe global warming is the result of human actions? - Küresel ısınmanın insan eylemlerinin sonucu olduğunu düşünüyor musunuz?

ısınma
{i} heating
Isınma
warming

It is a term used to describe the warming of the earth due to increasing amounts of carbon dioxide in the atmosphere. - O, atmosferdeki karbon dioksit miktarlarının artmasından dolayı Dünyanın ısınmasını tanımlamak için kullanılan bir terimdir.

I don't pretend to understand global warming. - Küresel ısınmadan anladığımı iddia etmiyorum.

ısınma
warm-ups
ısınma
nationality
fazla ısınmak
to overheat
kanı ısınmak
to warm to, feel affectionate or sympathetic towards (someone)
kanı ısınmak
to warm to, to take a shine to sb
tekrar ısınmak
reheat
ısın
phys. calorie, calory
ısın
calorie kalori
ısınma
thaw
ısınma
heat
ısınma
tune up
ısınma
warmup
ısınma
heating, warm-up
ısınma
practice
ısınma
shine
Türkçe - Türkçe
Sıcak duruma gelmek
Sıcak duruma gelmek: "Havalar ısınınca bizim ahbaplar ayaklandılar."- B. Felek. Üşümesini gidermek: "Hele işini biraz bırak da şöyle sobanın yanına otur, biraz ısın, dinlen..."- R. H. Karay
Var olan gerginlik sona ermek: "Çaylar dağıldıktan sonra ortalık oldukça ısındı."- H. E. Adıvar
Var olan gerginlik sona ermek
Üşümesini gidermek
Yadırgamaz olmak, hoşlanır olmak, alışmak: "Bunca çabalarımıza karşın halkımızın batı müziğine ısınamadığını söyledi."- N. Cumalı
Yadırgamaz olmak, hoşlanır olmak, alışmak
ISINMA
Isınmak işi
ısın
Bir kilogram suyun sıcaklığını bir derece yükseltmek için gereken ısı miktarı, kalori
ısın
Kalori
ısınmak