ırkının

listen to the pronunciation of ırkının
Türkçe - İngilizce
ethnocentricity
Practising or the policies surrounding being ethnocentric
ırk
race

I don't care about your race or age or religion. - Irkın ya da yaşın ya da dinin umurumda değil.

Employers cannot refuse to hire workers because of their race, religion, ethnic origin, skin colour, sex, age, marital status, disability or sexual orientation. - İşverenler ırkları, dinleri, etnik kökenleri, deri renkleri, cinsiyetleri, yaşları, medeni durumları, engellilikleri ya da cinsel yönelimleri nedeniyle işçileri işe almayı reddemezler.

ırk
{i} folk
ırk
racial

There is still serious racial hatred against black people. - Siyah insanlara karşı hâlâ ciddi bir ırkçı nefret vardır.

He's opposed to racial discrimination. - O, ırksal ayrımcılığa karşı çıktı.

genetik olarak insan ırkının ıslahı bilimi
eugenics
ırk
{i} strain
ırk
(Denizbilim) natio

Japanese should not forget that America is a multiracial nation. - Japonlar Amerikanın çok ırklı bir ulus olduğunu unutmamalı.

ırk
phylon
ırk
to race
ırk
race of
cermen ırkının üstünlüğüne inanma
Teutonism
genetik olarak insan ırkının ıslahı ile ilgili
eugenic
ırk
phylo
ırk
peoples
ırk
lineage, blood, stock
ırk
race, racial group
ırk
flesh
İngilizce - İngilizce

ırkının teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı

ırk
{v} to vex, grieve, give pain or uneasiness
Türkçe - Türkçe

ırkının teriminin Türkçe Türkçe sözlükte anlamı

ırk
Breed
IRK
(Osmanlı Dönemi) Nesil. Zürriyet. Sülâle
IRK
(Osmanlı Dönemi) Soy. Kök. Damar
Irk
(Osmanlı Dönemi) DAMAR
ırk
Kalıtımsal olarak ortak fiziksel ve fizyolojik özelliklere sahip insanlar topluluğu: "Türkler, insan olarak, ulus olarak doğunun en üstün ve şerefli ırkıdır."- S. Birsel
ırk
Soy: "Esasta dağlı ırktan cahil bir kızcağızdı."- R. H. Karay
ırk
Kalıtımsal olarak, ortak fiziksel ve fizyolojik özelliklere sahip insanlar topluluğu
ırk
Bir canlı türünde aynı karakteri taşıyan canlıların oluşturduğu alt bölüm
ırk
Soy
ırkının