üretilen

listen to the pronunciation of üretilen
Türkçe - İngilizce
generated
produced

The city is contaminated with that black smoke produced by engines with wheels. - Şehir arabalar tarafından üretilen siyah dumanla kirletilmiş.

I saw it in a documentary produced by NHK, Japan' s public broadcaster. - Onu Japonya'nın kamu yayıncısı NHK tarafından üretilen bir belgeselde gördüm.

ihracat için üretilen mahsul
(Ticaret) cash crop
yurt içinde üretilen
(Gıda) home-grown
üre
(Denizbilim) urine
üre
urea
üre
carbamide
üre
procreate
ingiltere'de üretilen sentetik lif
synthetic fibers produced in Britain
üre
{f} breeding

This chemical will prevent germs from breeding. - Bu kimyasal mikropların üremesini engeller.

To the best of my knowledge, this chemical will prevent germs from breeding. - Bildiğim kadarıyla, bu kimyasal mikropların üremesini engelleyecek.

buğday üretilen bölge
wheat belt
hatalı üretilen ürünü telâfi için geri istemek
call back
kendinden üretilen
self-produced
seri üretilen araba
production car
sri lanka'da üretilen
Ceylon
üre
ureal
üre
{f} manufacturing

The manufacturing process has been streamlined. - Üretim süreci geliştirildi.

They are manufacturing TV sets in this factory. - Onlar bu fabrikada TV setleri üretiyorlar.

Türkçe - Türkçe

üretilen teriminin Türkçe Türkçe sözlükte anlamı

Üre
kaurit tutkalı
üre
Yapay reçine verniği ve tutkalı üretiminde kullanılan billursu toz
üre
Süt ve darı ile yapılan tatlı
üre
Memelilerde protein metabolizmasının son ürünü olan ve idrarla dışarı atılan bileşik
üre
Vücutta biriken azotlu bileşik
üre
Tarımda kullanılan azotlu gübre
üre
Azotlu besinlerin vücutta yanmasıyla oluşan, erimiş bir durumda idrarla dışarı atılan azotlu madde
üre
Sakarya iline özgü bir tür köfte
üre
Yapay reçine verniği ve tutkalı üretiminde kullanılan temel gereçlerden beyaz, billursu toz
üre
Memelilerde pratein metobolizmasının son ürünü olan madde
üre
Yapay reçine verniği ve tutkalı üretiminde kullanılan beyaz ve billursu toz
üre
Sakarya iline özgü bir tatlı
üretilen