çok eski

listen to the pronunciation of çok eski
Türkçe - İngilizce
ancient

I bought an ancient lamp. - Çok eski bir fener satın aldım.

The archeologists found the bones of an ancient dragon. - Arkeologlar çok eski zamanlardan kalma bir ejderhanın kemiklerini buldu.

age-old
dateless
antediluvian
remote
old world
(deyim) over the hill
immemorial

Students have complained about homework assignments since time immemorial. - Öğrenciler çok eski zamanlardan beri ev ödevleri hakkında yakınıyorlar.

longstanding
fossil
age old
of long standing
antiquated
çok eski