çekilmesi

listen to the pronunciation of çekilmesi
Türkçe - İngilizce
withdrawal
pulled of
çek
cheque

As soon as I received the cheque, I went to the bank. - Çeki alır almaz bankaya gittim.

Someone stole my wallet. I no longer have a cheque book or a credit card. - Birisi benim cüzdanımı çaldı. Artık bir çek defterim ya da bir kredi kartım yok.

çek
drafting
çek
(Ticaret) check cheque
çek
draught
çek
(Otomotiv) non-return valve
çek
(Kanun) bill of exchange
çek
pull

I need a tool for pulling weeds in my garden. - Benim bahçemdeki yabani otları çekmek için bir alete ihtiyacım var.

When rain's fallen and the soil is moist, it becomes easier to pull out weeds. - Yağmur yağarsa ve toprak nemli olursa, otları çekmek daha kolay olur.

çek
pull on
çek
{f} shrunk

Tom's new shirt shrunk when he washed it and now it doesn't fit. - Tom yeni gömleğini yıkadığında çekti ve şimdi uymuyor.

My jeans have shrunk. - Kot pantolonum çekti.

çek
suffer from

Some people in the world suffer from hunger. - Dünyada bazı insanlar, açlıktan çeker.

It is a shameful fact that, while there are lands where people suffer from hunger, within Japan there are many households and restaurants where much food is thrown away. - İnsanların açlık çektiği yerler varken, Japonya'da birçok yiyeceğin atıldığı bir sürü meskenlerin ve restoranların olması yüz kızartıcı bir gerçektir.

çek
{f} shrinking
çek
drew

Taro drew 10,000 yen from the bank. - Taro bankadan 10.000 yen çekti.

Madonna's concert drew a large audience. - Madonna'nın konseri büyük bir dinleyici çekti.

çek
{f} haul
çek
draw away
çek
roll up

Roll up your right sleeve. - Sağ elbise kolunu yukarı çek.

çek
pop
çek
shrink back
çek
acquittance
çek
attract

I find her appearance attractive. - Onun görünümünü çekici bulurum.

Negative electrons attract positive electrons. - Negatif elektronlar pozitif elektronlar çekerler.

çek
{f} hauling
çek
yank

Tom gave the rope a yank. - Tom halata ani bir çekiş verdi.

Tom yanked the plug from the wall. - Tom fişi duvardan çekti.

çek
of check
çek
cheques
çek
inflect

In that language, adjectives and nouns are inflected for gender. - O dilde, sıfatlar ve isimler cinsiyete göre çekilir.

dalganın geri çekilmesi
backwash
deniz suyunun çekilmesi
ebb
denizin çekilmesi
ebb tide
suların çekilmesi
low tide
Çek
(a) Czech
Çek
Czech, of the Czechs
Çek
{i} Czech

I want to buy a Czech sweater. - Çek kazağı satın almak istiyorum.

Such languages as Russian, Polish, Czech and Bulgarian have common Slavic roots. - Rusya, Polonya, Çek ve Bulgaristan'ın ortak Slav kökleri var.

Çek
czechoslovak
çek
cheque, check
çek
written order from one party directing a bank to pay a specified amount of money to another party
çek
of the Czech Republic; of the former nation of Czechoslovakia
çek
native or resident of the Czech Republic; resident of the former nation of Czechoslovakia; check
çek
{i} check

The bank will cash your fifty dollar check. - Banka 50 dolarlık çekini nakite çevirecek.

I will pay for it by check. - Ben onu çek ile ödeyeceğim.

çek
rollup
çek
lure

Tom lured us into a trap. - Tom bizi bir tuzağa çekti.

Layla lured Sami to her house. - Leyla, Sami'yi evine çekti.

çek
pull#on
çek
pullon
çek
drawaway
Türkçe - Türkçe

çekilmesi teriminin Türkçe Türkçe sözlükte anlamı

ÇEK
(Osmanlı Dönemi) Çekoslovakya, Bohemya ahalisinden olan ve Çek'ce konuşan kavim ki, Osmanlı metinlerinde "çeh" diye geçer
Çek
Çek halkına özgü olan
Çek
Slavların batı kolundan olan bir ulus veya bu ulusun soyundan gelen kimse
çek
Bir kimsenin, bankadaki parasının dilediği kimseye ödenmesi için bankaya gönderdiği yazılı belge
çekilmesi