çavuş

listen to the pronunciation of çavuş
Türkçe - Türkçe
(Osmanlı Dönemi) Vaktiyle divanlarda hükümdarların hizmetinde bulunan yaver veya muhzır gibi subaylara denilirdi. Tanzimattan evvelki Osmanlı saray teşkilatında çavuşlar, padişahın yaverleri ve çavuşbaşı mabeyn müşiri idi
(Osmanlı Dönemi) İşçilerin başları, şefleri
(Osmanlı Dönemi) Onbaşıdan üstte ve assubaydan alttaki derecede olan asker
Bir üzüm cinsi
Bir işin veya işçilerin başında bulunan ve onları yöneten sorumlu kimse: "O döver, ne olacak babası belediye çavuşu imiş."- P. Safa
Onbaşıdan sonra gelen ve görevi manga komutanlığı olan er rütbesi
Askerî okullarda sınıf birincisi
Askerî okullarda sınıf birincisi: "İki ay içinde üstünlüğünü tanıtarak sınıfının çavuşu olmuştur."- F. R. Atay
Osmanlı ordusunda üst komutanların buyruklarını ast komutanlara ulaştıran görevli
Onbaşıdan sonra gelen ve görevi manga komutanlığı olan er rütbesi: "Katanaların birinin üstünde bir topçu çavuşu oturuyor."- R. H. Karay
Sofra üzümü elde edilen asma çeşidi
Osmanlı devleti teşkilatında çeşitli hizmetler yapan görevli
Bir işin veya işçilerin başında bulunan ve onları yöneten sorumlu kimse
Huni
(Osmanlı Dönemi) KAYID
çavuş kuşu
Çavuş kuşugillerden, uzun yay biçimli gagalı, güvercinden küçük, başı sorguçlu, kısa kanatlı bir kuş, ibibik, hüthüt (Upopa epops)
çavuş kuşugiller
Örneği çavuş kuşu olan bir kuş familyası
çavuş üzümü
Kabuğu ince, çekirdeği ufak, iri taneli bir tür beyaz üzüm
astsubay kıdemli çavuş
Astsubaylığın ikinci basamağı
astsubay çavuş
Astsubaylığın ilk basamağı
uzatmalı çavuş
bakınız: uzman çavuş
uzman çavuş
Lise ve dengi okullardan mezun olduktan sonra özel bir eğitim sonunda başarılı olarak astsubaylıktan bir alt basamaktaki asker rütbesini alan kimse
çavuş