çaba

listen to the pronunciation of çaba
Türkçe - İngilizce
effort

I'm sure your efforts will result in success. - Çabalarının başarıyla sonuçlanacağından eminim.

In the development of Lojban, efforts were consistently made since the initial phase to keep the language culturally neutral. - Lojban'ın geliştirilmesinde, dili ilk aşamasından beri tarafsız tutmak için çabalar tutarlı olarak yapılmıştır.

nerve
strenuousness
endeavour [Brit.]
endeavor

I endeavored to do my duty. - Görevimi yapmak için çaba harcadım.

All his endeavors proved unsuccessful. - Onun bütün çabaları başarısız oldu.

(Hukuk) effort, endeavour
diligence
industry
working
push
struggle

Tom struggled to express how he felt. - Tom nasıl hissettiğini ifade etmek için çabaladı.

Tom struggled to walk again after the accident. - Tom kazadan sonra tekrar yürümek için çabaladı.

try

As for me, instead of trying to be a cool, international man, I would like to be an open-minded earth person. - Bana gelince, uluslar arası klas bir insan olmaya çabalamak yerine, açık fikirli bir dünya insanı olmak istiyorum.

The reason why you failed is you did not try hard enough. - Başarısız olmanın nedeni yeterince sıkı çabalamamandır.

exertion
effort, endeavour, exertion, striving, struggle
zip
{i} attempt

We're attempting to correct the problem. - Sorunu düzeltmeye çabalıyoruz.

All our attempts were in vain. - Tüm çabalarımız boşunaydı.

{i} heave
scaffolding
mettle
exert

She exerted herself to pass the examination. - O, sınavı geçmek için çok çabaladı.

spurt
zeal
ginger
bootstraps
glow
stroke
ardour
strain
making effort
in effort
{i} endeavour
son bir çaba göstermek
spurt
olağanüstü çaba
spurt
çaba göstermek
Strive, struggle, exert oneself
çaba harcamak
Endeavor, endeavour (British); labor, labour (British), push, rustle
çaba sarfetme
effort exertion
çaba sarfetmek
making an effort
çaba gerektirmeyen
effortless
çaba göstermek
to strive
çaba göstermek
to make an effort, to strive, to strain, to endeavour, to exert oneself
çaba harcamak
endeavor
çaba harcamak
endeavour [Brit.]
çaba harcamak
labor
çaba harcamak
rustle
çaba harcamak
labour [Brit.]
çaba harcamak
push
çaba ile ilgili
conative
çaba göstermek
strive

Our company strives to improve its products. - Şirketimiz ürünlerini geliştirmek için çaba göstermektedir.

This initiative strives to promote writing in Occitan. - Bu girişim, Oksitanca yazmaya teşvik etmek için çaba göstermektedir.

çaba harcamak
{i} labour
çaba sarfetmek
strive
çaba göstermek
slug on
çaba göstermek
endeavour
çaba sarfetmek
exert oneself
çaba sarfetmek
struggle
çaba göstermek
apply
çaba harcamak
bear down
Çaba harcamak
spend effort
çaba harcamak
break a sweat

He completed the work without breaking a sweat - Hiç çaba harcamadan işi bitirdi.

çabalar
efforts

All my efforts turned out to be useless. - Tüm çabalarımın yararsız olduğu ortaya çıktı.

Efforts do not always pay off. - Çabalar her zaman faydalı olmaz.

aşırı çaba
hastiness
düzenli çaba
(Politika, Siyaset) concerted effort
elinden gelen çaba
utmost
en az çaba ilkesi
(Pisikoloji, Ruhbilim) least-effort principle
en az çaba yasası
(Dilbilim) least effort
en az çaba yasası
(Dilbilim) least effort law
en iyi çaba yükümlülüğü
(Ticaret) best-efforts underwriting
fiziksel çaba
physical exertion
göstermelik çaba
pious effort
isteyerek gösterilen çaba
voluntary effort
mekanik çaba
(Denizbilim) mechanical fishing intensity
olağanüstü çaba göstermek
spurt
sahte çaba
pious effort
sonuçsuz çaba
Sisyphean task
sonuçsuz çaba
Sisyphean labor
uyumlu çaba
(Politika, Siyaset) concerted effort
çaba harcamak
{i} endeavour
çaba harcamak
made a bid
Türkçe - Türkçe
(Osmanlı Dönemi) Cehd. Gayret, herhangi bir işi yapmak için harcanan güç
Herhangi bir işi yapmak için ortaya konan güç, zorlu, sürekli çalışma, gayret, ceht: "Yoksa başlı başına zafer, boşuna bir çaba olur."- F. R. Atay
Herhangi bir işi yapmak için ortaya konan güç, zorlu, sürekli çalışma, gayret, ceht
Bahşiş
Düğünlerde çalgıcının para toplaması
çaba