ã  biotype

listen to the pronunciation of ã  biotype
İngilizce - Türkçe

ã  biotype teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

race
yarışmak

Cidden benimle yarışmak istiyor musun? - Do you seriously want to race me?

race
yarış

Sadece dört at yarışta yarıştı. - Only four horses competed in the race.

Ben, yarışı kazanabilirim diye sıkı eğitim yapıyorum. - I am training hard so that I may win the race.

race
ırk

İşverenler ırkları, dinleri, etnik kökenleri, deri renkleri, cinsiyetleri, yaşları, medeni durumları, engellilikleri ya da cinsel yönelimleri nedeniyle işçileri işe almayı reddemezler. - Employers cannot refuse to hire workers because of their race, religion, ethnic origin, skin colour, sex, age, marital status, disability or sexual orientation.

Irkın ya da yaşın ya da dinin umurumda değil. - I don't care about your race or age or religion.

race
{i} familya
race
(aracı) hızlı sürmek
race
kök

İşverenler ırkları, dinleri, etnik kökenleri, deri renkleri, cinsiyetleri, yaşları, medeni durumları, engellilikleri ya da cinsel yönelimleri nedeniyle işçileri işe almayı reddemezler. - Employers cannot refuse to hire workers because of their race, religion, ethnic origin, skin colour, sex, age, marital status, disability or sexual orientation.

race
kavim
race
{i} at yarışı

Hiç bir at yarışı görmeye gittin mi? - Have you ever gone to see a horse race?

O, dürbününü kullanarak at yarışını izledi. - He watched the horse race using his binoculars.

race
çok hızlı götürmek
race
{i} yuva (makine)
race
{i} mücâdele

O, kayak yarışlarında mücadele ediyor. - He competes in ski races.

race
hareket eden bir makina parçası yatağı
race
fazla hızlı işlemek ma-
race
{f} yarıştırmak
race
yuva
race
{i} sınıf
race
{f} (atı) dörtnala koşturmak; (aracı) hızlı sürmek. 4
race
{i} döl, nesil
İngilizce - İngilizce
race