yeme%C4%9F

listen to the pronunciation of yeme%C4%9F
Türkçe - Türkçe

yeme%C4%9F teriminin Türkçe Türkçe sözlükte anlamı

yeme
Yemek işi
yeme
Tat, lezzet
yeme
Yiyecek
yeme
Yemek işi: "Herkes yemeye ekmek bulamazken onlar rahat geçiniyorlardı."- M. Ş. Esendal
yeme içme
Türlü içecek ve yiyeceklerle beslenme
Türkçe - İngilizce

yeme%C4%9F teriminin Türkçe İngilizce sözlükte anlamı

yeme
food: Ahmet bugüne kadar yemeden hiç kesilmemişti. Ahmet's never been off his food until now
yeme
taste: Bu eriğin yemesi hoş. This plum tastes good
yeme
(Denizbilim) predation
yeme
eroding
yeme
fretting
yeme alışkanlıkları
food habits
yeme bozuklukları
(Tıp,Pisikoloji, Ruhbilim) eating disorders
yeme isteği
munchies
yeme içme
(Turizm) refreshments
yeme içme
food & beverage
yeme içme
(Ticaret) catering

I arranged catering for tomorrow's party. - Yarınki parti için yeme içme işini düzenledim.

yeme bozukluğu
Eating disorder
yeme
ingestion
yeme
nibble
yeme beni
go on with you
yeme bozuklukluğu
eating disorder
yeme isteğinin artması
(Pisikoloji, Ruhbilim) hyperphagia
yeme içmede azla yetinen
abstemious
yeme katılarak uygulama
(Tıp) in feed use
yeme-içme faaliyeti
(Turizm) board activity
yeme-içme sektörü
(Turizm) refreshments sector
kurt gibi saldırarak yeme
wolfing
Cahil ile bal yeme yaşdaş ile taş taşı
(Atasözü) You do well to accompany somebody about your age
tırnak yeme
nail biting
aşırı yeme
surfeit
başının etini yeme
importunity
boru yeme
pipe eating
hakkını yeme
defraudation
insan yeme
anthropophagy
kıtır kıtır yeme
scrunch
midye pişirip yeme eğlencesi
clambake
para yeme
accepting bribes
rüşvet yeme
malversation
tıka basa yeme
tuck in
vurgun yeme
(Tıp) caisson disease
vurgun yeme
(Tıp) the diver’s disease
vurgun yeme
(Tıp) inert gas narcosis
çinlilerin yemek yeme çubukları
chopstick
yeme%C4%9F