Türkçe - Türkçe
unu%C5%9Fe teriminin Türkçe Türkçe sözlükte anlamı
- balık unu
- Kurutulmuş balıktan özel işlemlerle elde edilen un
- buğday unu
- Yabancı maddelerinden temizlenmiş ve tavlanmış buğdayların tekniğine uygun olarak öğütülmesiyle elde edilen bir ürün
- et unu
- Karada yaşayan memeli hayvanların deri, tırnak, boynuz ve kemikleri ile mide, bağırsak muhteviyatı ayrıldıktan sonra geriye kalan et ve diğer yumuşak dokularının veya kansız ve kemiksiz mezbaha artıklarının usulüne göre pişirilip pres edilerek yağları alınıp öğütülmesi ile elde edilen bir ürün
- galeta unu
- Galetadan veya kızarmış ekmek kabuğundan yapılan un
- kan unu
- Kıl, mide enzimleri, idrar vb. yabancı maddeden, temiz, taze hayvan kanından normal işlemle elde edilmiş, genellikle koyu, siyaha benzer bir renkte, suda çözünmeyen kurutulmuş bir ürün
- mısır unu
- Kuru mısır tanelerinin öğütülmesiyle elde edilen un
- pirinç unu
- Kurutulmuş pirinç tanelerinin öğütülmesiyle elde edilen un
- yulaf unu
- Kurutulmuş yulaf tanelerinin öğütülmesiyle elde edilen un
İlgili Terimler
Almanca - İngilizce
unu%C5%9Fe teriminin Almanca İngilizce sözlükte anlamı
- Universität der Vereinten Nationen /UNU/
- United Nations University /UNU/
İlgili Terimler
Türkçe - İngilizce
unu%C5%9Fe teriminin Türkçe İngilizce sözlükte anlamı
- unu elemek
- sift flour
- mısır unu
- farina
- arpa unu
- (Tarım) barley meal
- bezelye unu
- (Gıda) pea flour
- kemik unu
- (Denizbilim) bone powder
- kemik unu
- (Denizbilim) bone flour
- kemik unu
- (Tarım) bone dust
- patates unu
- (Gıda) patato flour
- patates unu
- (Gıda) potato flour
- yonca unu
- (Gıda) alfalfa meal
- maranta unu
- maranta flour
- arpa unu
- barleymeal
- ağaç unu
- wood flour
- balık unu
- fish meal
- balık unu
- fish flour
- boynuz unu
- (Çiftçilik) horn meal
- buğday unu
- wheat meal
- galeta unu breadstick crumbs
- (for breading meat, fish, patties, etc.)
- kaba mısır unu
- hominy
- kaya unu
- rock flour
- kemik unu
- bone meal
- kepek unu
- whole-wheat flour
- kepekli buğday unu
- wholemeal
- kurtlarını dökmek/unu kırmak
- to get rid of a desire to do something (by doing it to one's heart's content)
- leblebi unu flour made
- from roasted chickpeas
- mutfak artığı unu
- (Gıda) kitchen leftover meal
- mısır unu
- cornflour
- mısır unu
- (Gıda) graham flour
- mısır unu
- cornstarch
- mısır unu
- cornflour, cornstarch
- mısır unu kraker
- (Gıda) graham cracker
- mısır unu lapası
- mush
- nişasta unu
- fecula
- odun unu
- wood flour
- odun unu
- wood meal
- oy vermek/unu kullanmak
- to vote, cast one's vote
- pirinç unu
- rice flour
- pirinç unu
- ground rice
- telek ve tüy unu
- (Çiftçilik) feather meal
- yoluna bakmak/unu beklemek
- to await the arrival of, expect (someone who's traveling a long way)
- yulaf unu
- oat flour