Çin'de doğrudan yabancı yatırımlar geçen yıl 3 milyar dolar tutarındaydı.
- Foreign direct investments in China amounted to $3 billion last year.
Senet tutarı 500 dolar.
- The bill amounts to 500 dollars.
Tom son dilim ekmeği yedi bu yüzden Mary'nin yiyecek bir şeyi yoktu.
- Tom ate the last slice of bread so Mary had nothing to eat.
Genellikle ayda beş dilimden daha fazla pizza yer misin?
- Do you usually eat more than five slices of pizza a month?
O miktarın iki katını yemeliler.
- They need to eat double that amount.
Benim tartışmayı destekleyecek adil bir miktar bilimsel veriyi sıralayacağım
- I will marshal a fair amount of scientific data to support my argument.
Seyahat etmek önemli miktarda kirliliğe neden olur.
- Travelling causes a significant amount of pollution.
Topladığımız paranın miktarı önemsizdi.
- The amount of money we collected was insignificant.
Öneriniz emir değerindedir.
- Your suggestion amounts to an order.
Hesabın toplam tutarı nedir?
- What's the total amount of the bill?
Toplam 100 dolara ulaştı.
- The total amounted to 100 dollars.
Onun borçları 2,000 dolara varmaktadır.
- His debts amount to $2,000.
Evi temizlemem için geçen zamanı büyük ölçüde azaltmak istiyorum.
- I would like to drastically decrease the amount of time it takes me to clean the house.
Suyu ölçüsüz ve aşırı miktarda içmek su zehirlenmesi ile sonuçlanabilir, potansiyel olarak ölümcül bir durum.
- Drinking excessive and extreme amounts of water can result in water intoxication, a potentially fatal condition.
Fatura ne kadar tutuyor?
- What does the bill amount to?
Gerçekten veraset vergisinin ne kadar tutacağını merak ediyorum.
- I really wonder how much the inheritance tax will amount to.
Onun borçları 2,000 dolara varmaktadır.
- His debts amount to $2,000.
Onun borçları 100,000 yene ulaştı.
- His debts amount to 100,000 yen.
Bana bir parça jambon dilimler misin?
- Would you slice me a piece of ham, please?
It amounts to three dollars and change.
... >>Doctorow: So, it makes a certain amount of sense to me. I think you're describing ...
... doesn't feel overwhelmed by the amount of ...