niemals

listen to the pronunciation of niemals
Немецкий Язык - Турецкий язык
{'ni: ma: ls} hiçbir zaman, asla
Английский Язык - Турецкий язык

Определение niemals в Английский Язык Турецкий язык словарь

never
hiç

Çin'e gidene kadar hiç panda görmemiştim. - I had never seen a panda until I went to China.

O kitabı hiç okumadım. - I have never read that book.

never
asla

O, tatili sırasında bile asla çevrimiçi değil. - She is never online, even during her vacation.

Mary artık onu asla görmemeye karar verdi. - Mary decided never to see him any more.

never
hiçbir şekilde
never
hiç bir zaman

Tom hiç bir zaman tek başına Boston'a gitmene izin vermeyecek. - Tom is never going to let you go to Boston by yourself.

Ben hiç bir zaman bir kişiye söz vermedim. - I never promised anybody anything.

never
ZararıBoş
hardly ever
binde bir
hardly ever
hemen memen hiç
never
hiçbir zaman

O hiçbir zaman babasının söylediklerini önemsemez. - He never takes any notice of what his father says.

Büyükannem yaşam tarzını hiçbir zaman değiştirmedi. - My grandmother never changed her style of living.

almost never
çok nadiren
almost never
hemen hemen hiç

Tom hemen hemen hiç Fransızca konuşmaz. - Tom almost never speaks French.

Tom hemen hemen hiçbir zaman gece yarısından önce yatağa gitmez. - Tom almost never goes to bed before midnight.

hardly ever
hemen hemen hiç

10:00 sonra Tom hemen hemen hiç çalışmaz. - Tom hardly ever studies after 10:00 p.m.

Artık hemen hemen hiç nakit kullanmıyorum. - I hardly ever use cash anymore.

never
katiyen

Dedem ve büyükannem sütlü kahveyi katiyen sevmezlerdi. - My grandparents never liked coffee with milk.

never
hiçbir suretle
never
balık kavağa çıkınca
never
(zarf) asla, hiçbir suretle, hiç, katiyen, hiçbir şekilde, hiçbir zaman, taş çatlasa, balık kavağa çıkınca