kibrit%C3%A7i

listen to the pronunciation of kibrit%C3%A7i
Türkçe - Türkçe

kibrit%C3%A7i teriminin Türkçe Türkçe sözlükte anlamı

KİBRİT
(Osmanlı Dönemi) Kükürt
KİBRİT
(Osmanlı Dönemi) Kırmızı, yakut, altun
KİBRİT
(Osmanlı Dönemi) Ucu kibritlenmiş yakacak madde
kibrit
Eczalı bir ucu sürtünme sonucu yanabilecek birleşimde olan küçük tahta veya karton parçası: "Arada bir parlayıp sönen kibrit ışıklarında bağıra bağıra sövüp sayan erkekler..."- R. N. Güntekin. İçinde kibrit çöplerini bulunduran küçük kutu
kibrit
İçinde kibrit çöplerini bulunduran küçük kutu
kibrit
Eczalı bir ucu sürtünme sonucu yanabilecek birleşimde olan küçük tahta veya karton parçası
kibrit
Kükürt
kibrit suyu
Zehir
Türkçe - İngilizce

kibrit%C3%A7i teriminin Türkçe İngilizce sözlükte anlamı

kibrit kutusu
match box
kibrit kutusu
matchbook

This radio is no bigger than a matchbook. - Bu radyo bir kibrit kutusundan daha büyük değil.

kibrit çöpleriyle oynanan bir oyun
A game played with matches, garbage
kibrit
(friction or safety) match
kibrit
lucifer match
kibrit
formerly sulfur
kibrit kutusu
matchbox

That radio is no bigger than a matchbox. - O radyo, bir kibrit kutusundan daha büyük değildir.

You saved all your baby teeth in this matchbox? That's gross! - Bütün çocukluk dişlerini bu kibrit kutusunda mı biriktirdin? Bu iğrenç!

kibrit rica ediyorum
I would like some matches
kibrit yapımcısı
matchmaker
kibrit çakmak
to strike a match
kibrit çakmak
strike a match
kibrit çöpü
matchstick

He gathered the last three matchsticks left on the floor. - O, yerde bırakılmış son üç kibrit çöpünü topladı.

rüzgârda sönmeyen kibrit
vesuvian
şamalı kibrit
Vesta
şamalı kibrit
vesta match
kibrit%C3%A7i