gladly.

listen to the pronunciation of gladly.
English - Turkish
memnuniyetle

Tom Mary'nin hediyesini memnuniyetle kabul etti. - Tom gladly accepted Mary's gift.

Size memnuniyetle yardımcı olurum. - I will gladly help you.

istekle
zevkle
gönülden
seve seve

Ben size seve seve yardımcı olacaktım, sadece şimdi çok meşgulüm. - I would gladly help you, only I am too busy now.

Seninle seve seve plaja giderdim ama bugün vaktim yok. - I would gladly go to the beach with you, but I don't have the time today.

z. memnuniyetle
hoşnutlukla

Lise sırasında hoşnutlukla yurt dışına gitmek isterdim ama ebeveynlerim gitmemi istemezdi. - I would have gladly gone abroad during high school, but my parents didn't want me to.

sevinçle

İyi çocuklar okula sevinçle giderler. - Good boys go gladly to school.

gladly.
Favorites