mus%C3%AEbet

Türkisch - Türkisch

Definition von mus%C3%AEbet im Türkisch Türkisch wörterbuch

Relevante Übersetzungen

MUS

(Osmanlı Dönemi) Bıçak

MUS'A

(Osmanlı Dönemi) (C: Musu) Böğürtlen otunun meyvesi

MUS'A

(Osmanlı Dönemi) Bir kuşun adı

MUS'AB

(Osmanlı Dönemi) Aygır at

MUS'AB

(Osmanlı Dönemi) Her nesnenin erkeği

mus

Köpük kıvamında, tuzlu ya da tatlı yiyecek

mus

Başı büyük, boynu çok kısa iri bir geyik türü

mus

En iri geyik

CA'MUS

(Osmanlı Dönemi) (C.: Ceâmis) Pis, necis

CU'MUS

(Osmanlı Dönemi) Pis, necis

DU'MUS

(Osmanlı Dönemi) (C.: Deâmis) Rengi siyaha benzer bir küçük su canavarı

Deutsch - Türkisch

Definition von mus%C3%AEbet im Deutsch Türkisch wörterbuch

Relevante Übersetzungen

Mus

[das] ezme, püre

Mus

e {mu: s} s ezme, püre

Englisch - Englisch

Definition von mus%C3%AEbet im Englisch Englisch wörterbuch

Relevante Übersetzungen

mus

type genus of the Muridae: common house mice; upper incisors have a square-notched tip

mus

A genus of small rodents, including the common mouse and rat

mus musculus

house mouse: brownish-gray Old World mouse now a common household pest worldwide

Türkisch - Englisch

Definition von mus%C3%AEbet im Türkisch Englisch wörterbuch

Relevante Übersetzungen

mus

(Tabiat Doğa) (hayvan, Fam: geyikgiller) [syn.: mus, şimal geyiği] elk, moose

mus

elk, moose

n mus. mizrap, calgic, tezene

n mus. plectrum, instrumentalists, tezene

göğüs sesi mus

chest tone

nefesli çalgı mus

wind instrument

taksim geçmek/yapmak classical Turkish mus

to improvise

telli sazlar mus

stringed instruments, strings

telli çalgılar mus

stringed instruments, strings

uzun hava Turkish folk mus

a long piece of music which lacks a set rhythmic pattern

vurgulu çalgılar mus

percussion instruments

yürük semai classical Turkish mus

1. an usul. 2. a form of vocal music sung just before the instrumental piece at the end of a fasıl

çeyrek ses mus

quarter tone, quarter stop, enharmonic diesis

Silbentrennung

mus%c3%aebet