her zamanki gibi olan%2C hi%C3%A7bir %C3%B6zelli%C4%9Fi bulunmayan

listen to the pronunciation of her zamanki gibi olan%2C hi%C3%A7bir %C3%B6zelli%C4%9Fi bulunmayan
Türkisch - Englisch

Definition von her zamanki gibi olan%2C hi%C3%A7bir %C3%B6zelli%C4%9Fi bulunmayan im Türkisch Englisch wörterbuch

her zamanki gibi
as usual, as ever as
her zamanki gibi
as usual

She came late as usual. - O, her zamanki gibi geç geldi.

As usual, Mike was late for the meeting this afternoon. - Her zamanki gibi, Mike, bu öğleden sonra toplantı için geç kalmıştı.

her zamanki gibi
ordinarily
her zamanki gibi
as always

As always, Keiko showed us a pleasant smile. - Keiko bize her zamanki gibi hoş bir gülümseme gösterdi.

Tom rose early as always. - Tom her zamanki gibi erkenden kalktı.

her zamanki gibi
usual

She came late as usual. - O, her zamanki gibi geç geldi.

As usual, the physics teacher was late for class. - Her zamanki gibi, fizik öğretmeni, sınıfa geç kalmıştı.

her zamanki gibi olan%2C hi%C3%A7bir %C3%B6zelli%C4%9Fi bulunmayan
Favoriten