boncuğum

listen to the pronunciation of boncuğum
Türkisch - Englisch

Definition von boncuğum im Türkisch Englisch wörterbuch

boncuk
{i} bead

Her brow was beaded with perspiration. - Kaşı terden dolayı boncuk boncuk olmuştu.

boncuk
glass bead
boncuk
beads
boncuk
(Bilgisayar) dot
boncuk
string
boncuk
(Konuşma Dili) Negro, Negress
boncuk
small object with a hole in the center
boncuk
beady
boncuk
wampum
Türkisch - Türkisch

Definition von boncuğum im Türkisch Türkisch wörterbuch

Boncuk
(Osmanlı Dönemi) ITFET
Boncuk
kaleçi
Boncuk
(Osmanlı Dönemi) DERDEBİS
Boncuk
(Osmanlı Dönemi) SARFE
boncuk
Cam, sedef, taş vs. den yapılmış renkli süs tanesi
boncuk
Cam, taş, sedef, tahta, plastik gibi maddelerden yapılan, ortası delik, çoğu yuvarlak ve renkli süs tanesi