Hintliler bu anlaşmadan mutlu değillerdi.
- The Indians were not happy with this agreement.
Gerçekten bu anlaşmayı yazılı olarak kayıt altına almanız gerekir.
- You really should get this agreement down in writing.
Onunla resmi bir sözleşme yaptın mı?
- Did you make a formal agreement with him?
Bir kira sözleşmesi, ev sahibi ve kiracıları arasında yasal olarak bağlayıcı bir belgedir.
- A tenancy agreement is a legally binding document between a landlord and their tenant.
Tom anlaşma şartlarına uymadı.
- Tom has welshed on the agreement.
Tom başını sallayarak kabul etti.
- Tom nodded in agreement.
Toplam gizliliği kabul etmek ve bir gizlilik sözleşmesi imzalamak zorundaydık.
- We had to agree to total confidentiality and sign a non-disclosure agreement.
Toplam gizliliği kabul etmek ve bir gizlilik sözleşmesi imzalamak zorundaydık.
- We had to agree to total confidentiality and sign a non-disclosure agreement.
Bu konuda hepimiz uzlaşma içindeyiz.
- We're all in agreement about that.
Tom uzlaşmasını göstermek için başını salladı.
- Tom nodded his head to show his agreement.
He nodded his agreement.
Her nymph-like features such agreements have / That I could venture with her to the grave .
The results of my experiment are in agreement with those of Michelson and with the law of General Relativity.
... LISTEN, WE GOTTA COME TO SOME SORT OF AN AGREEMENT ABOUT THIS SPACE. ...
... if the Afghan government signs a security agreement that we have ...