daha fazla

listen to the pronunciation of daha fazla
Türkçe - İngilizce
more

Just how well can masks block the, even smaller than pollen, yellow sand dust? I think it much more of a nuisance than pollen. - Maskeler sarı kum tozunu,polenlerden dahada küçük,ne kadar iyi engelleyebilir?Sanırım o polenden oldukça daha fazla bir baş belasıdır.

I have no more money in my wallet. - Cüzdanımda daha fazla para yok.

further

That absolves me from further responsibility. - O, beni daha fazla sorumluluktan kurtarıyor.

If you request a further discount, we suggest changing the terms of payment. - Daha fazla bir indirim talep ederseniz, ödeme koşullarını değiştirmeyi öneririz.

any more

Let's take a short rest here. My legs are tired and I can't walk any more. - Burada kısa süre dinlenelim. Bacaklarım yorgun ve ben daha fazla yürüyemiyorum.

Tom didn't want to spend any more time than necessary in Boston. - Tom Boston'da gerektiğinden daha fazla zaman geçirmek istemedi.

above

Phenolphthalein will turn fuchsia in the presence of a base with a pH of or above 10.0 and will remain colorless in the presence of a solution with a pH of or below 8.2. - Fenolftalein, 10.0 ya da daha fazla bir pH'a sahip olan bir baz varlığında parlak mora dönüşecektir ve 8.2 ya da daha az bir pH değerine sahip bir çözeltinin varlığında renksiz kalacaktır.

no longer

Tom could no longer control himself. - Tom daha fazla kendini kontrol edemedi.

He may wait no longer. - Daha fazla bekleyemeyebilir.

more than

I had no more than 1,000 yen. - 1,000 yenden daha fazlasına sahip değilim.

She earns more than she spends. - O harcadığından daha fazla para kazanıyor.

the more the more
farther

I was too tired to walk any farther. - Daha fazla yürüyemeyecek kadar çok yorgundum.

any longer

Tom says he can't ignore Mary's behavior any longer. - Tom Mary'nin davranışını daha fazla görmemezlikten gelemeyeceğini söylüyor.

I cannot stand his arrogance any longer. - Ben artık onun küstahlığına daha fazla dayanamam.

beyond

The patient was quite beyond help, so that the doctors could do no more. - Hasta yardım almanın ötesindeydi, onun için doktorlar daha fazlasını yapamadı.

upward of
anymore

I just can't stand this hot weather anymore. - Bu sıcak havaya daha fazla katlanamıyorum.

Tom can't stand up straight anymore. - Tom daha fazla düz durmaya dayanamıyor.

upward
upwards
upwards of
the more more
more excessive
much too much
no further

There are no further details. - Daha fazla ayrıntı yok.

They wanted no further spread of slavery. - Köleliğin daha fazla yayılmasını istemediler.

the greater
more more
over more
over much
anymorethan
daha fazla oturmak
outsit
daha fazla bilgi
(Bilgisayar) more info
daha fazla bilgi
further information
daha fazla bilgi
(Bilgisayar) more infomation
daha fazla bilgi
(Bilgisayar) more
daha fazla bilgi için
for more information
daha fazla bulanık
(Bilgisayar) blur more
daha fazla bulanıklaştır
(Bilgisayar) blur more
daha fazla destek
further assistance
daha fazla değil
no more
daha fazla değil
no longer
daha fazla yardım
further assistance
daha fazla yardım için
(Bilgisayar) please contact
daha fazla yardım için
for further assistance
daha fazla üretkenlik
(Bilgisayar) get more done
daha fazla akım yok
(Bilgisayar) no more streams
daha fazla artmak
increase a lot
daha fazla artmak
increase much
daha fazla artmak
rise a lot
daha fazla bilgiye ulaşmak
receive further information
daha fazla bilgiye ulaşmak
dig up further information
daha fazla birim yok
(Bilgisayar) no more volumes
daha fazla değen
worthier
daha fazla egzoz emisyonu
more exhaust gases
daha fazla gayret sarfetmek
redouble one's efforts
daha fazla kanadı olan
wingier
daha fazla keskinleştir
(Bilgisayar) sharpen more
daha fazla küme yok
(Bilgisayar) no more sets
daha fazla netleştir
(Bilgisayar) sharpen more
daha fazla olgunlaşmak
grow more mellow
daha fazla orsa seyri yapmak
outpoint
daha fazla otla dolu
weedier
daha fazla otomatik şekil
(Bilgisayar) more autoshapes
daha fazla oy almak
outvote
daha fazla oy almış
outvoted
daha fazla para sürmek
outbid
daha fazla parlaklık
(Bilgisayar) more brightness
daha fazla puan almak
outpoint
daha fazla resimle açıklamak
grangerize
daha fazla veri yok
(Bilgisayar) no more data
daha fazla yükseltmek
make higher
daha da fazla olma
deal
çok daha fazla
much more
biraz daha fazla
a bit more
daha fazla