التركية - الإنجليزية
تعريف davetkarlık في التركية الإنجليزية القاموس.
- davetkâr
- inviting
That pool really looks inviting.
-O havuz gerçekten davetkar görünüyor.
The water was warm and inviting.
-Su sıcak ve davetkardı.
- davetkâr
- come-hither
- Davetkâr
- welcoming
You have a very welcoming smile.
-Senin çok davetkar bir tebessümün var.
He has a very welcoming smile.
-Onun çok davetkar bir tebessümü var.
- davetkâr
- inviting (behavior, look, etc.)
- davetkâr
- inviting, come-hither
المصطلحات ذات الصلة
التركية - التركية
تعريف davetkarlık في التركية التركية القاموس.
- davetkar
- Çekici, cazibeli
- davetkar
- Çağıran, davet eden (bakış, davranış vb.): "Yanımdan geçerken bir tuhaf baktı / Arzulu ve davetkârdı mutlak."- B. Necatigil. Çekici, cazibeli: "Vapur, pırıl pırıl ışıklarıyla gündüzkünden bir kat daha davetkârdı."- Y. K. Karaosmanoğlu
- davetkar
- Çağıran, davet eden
المصطلحات ذات الصلة
davetkarlık
الواصلة
da·vet·kar·lıkResimler
السابق
المفضلات