الإنجليزية - التركية
تعريف collect, gather, amass, stockpile (i.e. food, money, etc.) في الإنجليزية التركية القاموس.
- hoard
- {f} toplamak
- hoard
- yığmak
- hoard
- biriktirmek
- hoard
- istif etmek
- hoard
- istif
- hoard
- {f} biriktir
Bir cimri tedbirli olduğu için değil fakat açgözlü olduğu için para biriktirir.
-A miser hoards money not because he is prudent but because he is greedy.
- hoard
- {i} stok
Tom kompulsif bir stokçu.
-Tom is a compulsive hoarder.
Gösteri Stokçular Amerika'da koltuk psikolojinin başlıca nedenlerinden biridir.
-The show Hoarders is one of the primary causes of armchair psychology in America.
- hoard
- {f} stoklamak
- hoard
- {i} toplu haldeki mal
- hoard
- istifçi
- hoard
- {i} define
- hoard
- stok et
- hoard
- hoarder biriktirip saklayan kimse
- hoard
- büyük miktar/stok
- hoard
- saklanmış mal
- hoard
- {f} aklında tutmak
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف collect, gather, amass, stockpile (i.e. food, money, etc.) في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- {f} hoard
collect, gather, amass, stockpile (i.e. food, money, etc.)
الواصلة
collect, gather, amass, stock·pile (i.e. food, money, etc.)Resimler
المفضلات