BOŞANMA

listen to the pronunciation of BOŞANMA
Turkish - English
{i} divorce

Marriage is the main cause of all divorces. - Bütün boşanmalarının temel sebebi evliliktir.

For him, divorce is a good invention, with one sole disadvantage: you have to get married first. - Onun için boşanma tek dezavantajla iyi bir buluş: ilk önce evlenmek zorundasın.

split

Divorce can put mutual friends of the divorcing couple in a difficult position, particularly if it's an acrimonious split. - Boşanmalar, boşanan çiftlerin ortak arkadaşlarını zor durumda bırakabilir, özellikle de ayrılık sert ve tantanalı olmuşsa.

split up
divorcement
boşanma ilamı
writ of divorce
boşanma davası
divorce suit
boşanma davası
divorce action
boşanma davası açmak
seek a divorce
boşanma davası açmak
sue for a divorce
boşanma dilekçesi
petition for divorce
boşanma dilekçesi vermek
petition for divorce
boşanma kararı
decree absolute
boşa
for nothing

All my pains went for nothing. - Bütün çabalarım boşa gitti.

boşa
in vain
boşa
all for nothing
boşa
down the drain
boşa
divorce

Marriage is the main cause of all divorces. - Bütün boşanmalarının temel nedeni evliliktir.

Tom divorced his first wife more than fifteen years ago. - Tom on beş yıldan daha önce ilk eşinden boşandı.

geçerli sebep gösterilmezse kesinleşen boşanma
decree nisi
Turkish - Turkish
Eşlerden birinin boşanma ilamı almasıyla evlilik birliğinin son bulması: "Bu üye, vaktiyle Perihan'ın evine sığınıp boşanmasına sebep olan doktor arkadaştı."- H. Taner
Eşlerden birinin boşanma ilâmı almasıyla evlilik birliğinin son bulması
Boşanmak işi
serah
talak
boşanma davası
Eşlerden birinin evlilik birliğine son verecek kararı elde etmek için açtığı dava
boşanma ilamı
Mahkemenin boşanmayı kesin hükme bağladığını belirterek verdiği resmî belge
boşa
Kafkas çingenelerine verilen ad