I locked the door, in case someone tried to get in.
- Birisi içeri girmeye çalışır diye kapıyı kilitledim.
Tom found the door locked.
- Tom kapıyı kilitli buldu.
Jim turned the key in the lock.
- Jim kilitin içinde anahtarı çevirdi.
Tom was afraid that they'd lock him up and throw away the key.
- Tom onların onu kilitlemelerinden ve anahtarı atmalarından korkuyordu.
The locking mechanism has jammed.
- Kilitleme mekanizması sıkıştı.
I remember locking the door.
- Kapıyı kilitlediğimi hatırlıyorum.
Sami placed a padlock on the door.
- Sami kapıya bir asma kilit yerleştirdi.
There's a padlock on the door.
- Kapıda bir asma kilit var.
Dan changed the locks of his house.
- Dan evinin kilitlerini değiştirdi.
Tom put new locks on all his doors.
- Tom bütün kapılarına yeni kilitler taktı.
Her friends had to padlock the freezer to prevent her from eating ice cream.
- Arkadaşları onun dondurma yemesini engellemek için buzluğa asma kilit takmak zorunda kaldılar.