to have a good time

listen to the pronunciation of to have a good time
İngilizce - Türkçe
iyi vakit geçirmek için
hoşça vakit geçirmek
iyi vakit geçirmek
ıyi eğlenceler
sefa sürmek
eğlenmek

O eğlenmek için şehre gitti. - He went to the city to have a good time.

Tom'un eğlenmek için paraya ihtiyacı yok. - Tom doesn't need money to have a good time.

İyi eğlenceler
(deyim) eglenceli vakit gecirmek
İngilizce - İngilizce
To enjoy oneself
enjoy yourself!; have a pleasant time, have fun, enjoy
to have a good time

    Türkçe nasıl söylenir

    tı häv ı gîd taym

    Telaffuz

    /tə ˈhav ə gəd ˈtīm/ /tə ˈhæv ə ɡɪd ˈtaɪm/

    Videolar

    ... and have a good time to go ...