sevk

listen to the pronunciation of sevk
Türkçe - İngilizce
dispatch
glow
propulsive
(Kanun) shipment

Has the shipment arrived yet? - Sevkiyat henüz geldi mi?

Food shipments were blocked. - Gıda sevkiyatı bloke edildi.

inciting
(Askeri) conscription
(Diş Hekimliği) referral

Employee referral programs are gaining in popularity. - Çalışan sevk programları popülerlik kazanıyor.

instigation
urging
conveyance
expedition
driving
conn
forwarding
sending
consignment
impelling, driving, moving
sending, shipping, dispatch, consignment; driving, urging, inciting
dispatching; shipping
(Hukuk) transmission
impulse, motivating power
bang
ardency
elan
impulsion
sevk etmek
dispatch
sevk irsaliyesi
packing slip
sevk ve idare etme
steering
sevk bandı yolu
track
sevk barutu
(Askeri) propellant
sevk barutu
(Askeri) propelling charge
sevk barutu
(Askeri) propellant charge
sevk belgesi
(Askeri) shipment document
sevk eden
dispatcher
sevk edici
(Havacılık) impeller
sevk edici pervane
(Havacılık) impeller
sevk edilen
dispatched
sevk etme
despatch
sevk etme
dispatch
sevk etmek
motivate
sevk etmek
incite
sevk etmek
route
sevk etmek
propel
sevk etmek
send
sevk etmek
(Politika, Siyaset) refer to
sevk etmek
consign
sevk etmek
(Ticaret) carry
sevk etmek (mal vb)
(Ticaret) despatch
sevk gücü
(Askeri) propulsion
sevk hakları
(Askeri) propelling charges
sevk irsaliyesi
(Ticaret) delivery note
sevk işlem merkezi
(Askeri) processing centre
sevk listesi
(Ticaret) mailing list
sevk maddesi
(Askeri) propelling charge
sevk roliği
(Teknik,Tekstil) guide roller
sevk sistemi
(Askeri) drive system
sevk sistemi
(Askeri) propulsion system
sevk talebi
(Askeri) shipment request
sevk tarihi
shipment
sevk tarihi
(Tekstil) delivery date
sevk tertibatı
conveyor
sevk ve idare
conduct
sevk vesaiki
(Ticaret) shipping document
sevk vesaiki
shipping documents
sevk yakıtı
(Askeri) propellant
sevk çemberi
(Askeri) rotating band
sevk çubuğu
(Otomotiv) the rod
sevk-i ilahi
incentive
sevk-i ilahi
drive
sevk-i ilahi
motive
sevk-i tabii
drive
sevk-i tabii
motive
sevk-i tabii
incentive
sevk amiri
traffic manager
sevk askerleri
(Askeri) chalk troops
sevk ağırlığı
(Askeri) throw-weight
sevk belgesi
shipping bill
sevk borusu
conduit pipe
sevk borusu
window-cord tube
sevk borusu
(Havacılık) duct propulsion
sevk defteri
(Askeri) conduct book
sevk düzeni
conveying plant
sevk eden doktor
(Tıp) referring doctor
sevk edilecek yük
(Askeri) outboard cargo
sevk edilen balon
(Askeri) dirigible airship
sevk edilmemiş
unshipped
sevk etmek
(Hukuk) attach, urge, embark upon
sevk etmek
a) to send, to forward, to consign, to dispatch b) to incite, to urge, to impel
sevk etmek
1. to send. 2. to dispatch; to ship. 3. to impel or drive (someone) to
sevk fişeği
(Askeri) propelling cartridge
sevk formu
referral form
sevk gemisi
(Askeri) delivering ship
sevk kolu
(Otomotiv) guide lever
sevk komutanı
(Askeri) chalk commander
sevk konşimentosu
(Ticaret) shipped bill of lading
sevk kıt'aları
(Askeri) chalk troops
sevk levhası
guide plate
sevk mektubu
(Ticaret) consignment note
sevk memuru
dispatcher
sevk numarası
(Askeri) chalk number
sevk numarası
(Askeri) shipment number
sevk oluğu
conveying trough
sevk oluğu
conveyor chute
sevk pervanesi
impeller
sevk rayı
guide bar
sevk takat kaybı
(Havacılık) induced power loss
sevk tekerleği
trailing wheel
sevk tertibatı
conveying plant
sevk ve idare management, conduct
(of an action)
sevk zamanı
(Bilgisayar) ship when
sevk zinciri
conveyor chain
sevk ücreti
(Ticaret) cartage
celp ve sevk
(Askeri) recruiting
celp ve sevk merkezi
(Askeri) reception centre
misafir celp ve sevk eri
(Askeri) receptee
sevk etmek
abet
Sevk irsaliyesi
shipping request form
gideceği ilk sevk ülkesi
(Ticaret) country of first destination
celp ve sevk, genel hazırlık bindirme safhası, ön intikal ve birleştirme
(Askeri) reception, staging, onward movement, and integration
demiryolu sevk merkezi
railroad shipping point
deniz-hava-kara timi (SEAL) sevk aracı; sualtı sevk aracı
(Askeri) sea-air-land team (SEAL) delivery vehicle; submerged delivery vehicle
emekliye sevk etmek
to retire
hasta sevk etmek
send a patient
hasta sevk maddesi
(Askeri) patient movement item
hava mürettebatı kaçış sevk sistemi
(Askeri) aircrew escape propulsion system
iade-i sevk
(Kanun) back-carriage
itme ya da sevk verimi
propulsion efficiency
kan sevk raporu
(Askeri) blood shipment report
kötü yola sevk etmek
to debauch
makara sevk kızağı
roller guide
paralel izleme çoklu birlik dönüşü; hasta sevk talebi; hasta sevk ihtiyacı
(Askeri) parallel track multiunit return; patient movement request; patient movement requirement
pinyon sevk mekanizması
(Otomotiv) pinion of winding mechanism
sevk etmek
propal
Türkçe - Türkçe
(Osmanlı Dönemi) Neticeye bağlamak
(Osmanlı Dönemi) Önüne katıp sürmek, ileri sürmek. Yollamak, göndermek
Gönderme, yollama
Gönderme, götürme
Gönderme, götürme: "Sevk gününü, raporun ismini, uğrayacağı limanları yazdım."- R. H. Karay
(Osmanlı Dönemi) önüne katıp sürmek, yollamak, göndermek
Sürükleme, itme
sevk etmek
Göndermek, götürmek
sevk etmek
Sürüklemek, itmek
sevk olmak
Gönderilmek
sevk pusulası
Askerlik kararı alınarak birliğine gönderilecek askerin durumunu bildiren ve askerlik şubelerince verilen belge