see specific, a

listen to the pronunciation of see specific, a
İngilizce - Türkçe

see specific, a teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

specific
özel

Keşke daha özel olabilsem. - I wish I could be more specific.

Özellikli bilgi istiyorum. - I want specific information.

specific
(Mühendislik) özgül
specific
belirli

Bizim masumiyetinle ilgili belirli bir kanıtımız var. - We have specific proof of your innocence.

Genler DNA'nın belirli bir sıralanmasından oluşur. - Genes consist of a specific sequence of DNA.

specific
{s} spesifik

Biraz daha spesifik olabilir misin? - Can you be a little more specific?

Tom daha spesifik olmalı. - Tom needs to be more specific.

specific
{s} özellikli

Özellikli bilgi istiyorum. - I want specific information.

specific
(Tıp) özgün
specific
bir türe özgü
specific
kesin
specific
(Tıp) Türe ait
specific
(sıfat) spesifik, özel, belli, belirli, kendine özgü, özellikli, özgül, kesin
specific
(Tıp) Bir hastalığa mahsus olan
specific
tedavi edici tıb
specific
öze

Özellikli bilgi istiyorum. - I want specific information.

Konferansçı genel olarak Amerikan edebiyatı ve özellikle Faulkner hakkında konuştu. - The lecturer spoke generally about American literature and specifically about Faulkner.

specific
ağırlık ve miktara göre alınan gümrük vergisine ait
specific
belirli bir mikroptan husule gelen
specific
(isim) özel ilaç, özel amaçlı ilaç
specific
{s} fiz., kim. özgül
specific
özgü, belirli
İngilizce - İngilizce
specific
see specific, a