Определение to be similar in appearance to; resemble в Английский Язык Турецкий язык словарь
- look like
- -cek gibi olmak
- look like
- birisine çekmek
- look like
- gibi gözükmek
- look like
- gibi görün
Tom kesinlikle seksenin üzerindeymiş gibi görünmüyor.
-Tom certainly doesn't look like he's over eighty.
Neyiniz var, Jane? İyi hissetmiyor gibi görünüyorsunuz.
-What's the matter, Jane? You look like you aren't feeling well.
- look like
- -e benzemek, -çek gibi olmak: "İt looks like rain. - Yağmur yağacağa benziyor."
- look like
- gibi
Tom eğleniyor gibi görünüyor.
-Tom doesn't look like he's having any fun.
Şu ikizler bezelyedeki iki tane gibi benziyorlar.
-Those twins look like two peas in a pod.
- to be in
- olmak
Planında olmak istiyorum.
-I want to be in your plan.
O, öğle yemeğinde zamanında olmak için babasına söz verdi.
-She promised her father to be in time for lunch.
- look like
- {f} benzemek
Ona benzemek istiyorum.
-I want to look like him.
Tom bir turiste benzemek istemiyordu.
-Tom didn't want to look like a tourist.
- look like
- -e benzemek
- look like
- (fiil) benzemek
- look like
- -e benzemek, -cek gibi olmak: It looks like rain. Yağmur yağacağa benziyor
Связанные Термины
Определение to be similar in appearance to; resemble в Английский Язык Английский Язык словарь
- look like
He loved him so hard that he loved all his whiskers off, and the pink lining to his ears turned grey, and his brown spots faded. He even began to lose his shape, and he scarcely looked like a rabbit any more, except to the Boy.